7 entry daha
  • searle'nin 1965'te aspartam üretimini gerçekleştirdikten sonra 1970'te aspartamın patentini alması ve 1983'te amerika'da alkolsüz içeceklerde aspartamın kullanımının yasal hale getirilmesinden sonra, 1987'de avrupa'da, 1992'de de amerika'da patent hakkının dolacağı biliniyor olmasına rağmen, 1985'te şirketin monsanto tarafından satın alındığını görüyoruz. yine 1985'te holland sweetener company [hsc]'nin bu bilinçle pazara dahil olduğu da hesaba katılırsa monsanto'nun bu tarihlerde bir risk [ki burada bağnaz bir risk alınmadığı da ortada] alması gerekiyordu.

    dolayısıyla, 1985'te coca cola ve pepsi ile 80% indirimle, 20 yıllık anlaşmalar yapan monsanto, holland sweetener'a beyaz bayrağı çektirmiştir. şirketin bu stratejisi, bugün pazarda monopol oluşunun temelini oluşturmaktadır.

    günümüzde monsanto, imf ile yaptığı anlaşmalar ile, borçlarını ödeyemeyen ülkelerin borçlarının ödenmesinde rol almasına karşılık, o coğrafyalarda tarım izni almanın peşindedir. iş bu nedenle de yıllardır kullanılmayan türkiye-suriye sınırındaki fertilize olmaya aç toprağın tarıma açılması için bir lobi oluşturulmaya çalışılıyor. mayınlı arazilerin temizlenmesi karşılığında sınırını israil'e teslim edecek olan türkiye, israil'e, bir düşmanına [israil-suriye] kafasını uzatıp baktığında içeride neler olduğunu görebilmesi için bir fırsat tanıyor olmanın ötesinde, suriye'ye daha verimli bir sınır kapısı açılıp güneyi ile olan ticari faaliyetlerini ileriye taşıma şansını da [ki yıllarca amerika buna müsade etmemişti zaten] ilanihaye ötelemiş oluyor. ve dahi, güney ile ticari faaliyetlerde yegane sınır kapısının habur oluşu da ırak'ın kuzeyinde konuşlanmış bölgesel yönetime, daha net söyleyelim, pkk'ya, senede $1.5-2 milyar civarında bir katkı sağlanmasına vesile oluyor.

    bu kısmın monsanto ile direkt ilişkilendirilmesi ne kadar yanlışsa, monsanto'nun modern dünyadaki asimetrik tekniklerle yönlendirildiğini gözardı etmek de aynı oranda vahim olacaktır. genetiği değiştirilmiş tohumların orta ve uzun vadede nüfuz ettiği coğrafyaları bağımlı hale getirip, organik tarımın kökünü kazıyacağını görememek [veya fazlasıyla görebilmek] ancak akp hükümeti'ne nasip olacağını düşündüğüm bir aymazlıktır. bu teknolojinin erişmesi muhtemel boyutun bir milletin genomlarıyla oynanması olacağını ileri sürmek, her ülkenin ırak gibi işgal edilemeyeceğini ifade etmek paranoyak bir yaklaşım olmasa gerek.
122 entry daha
hesabın var mı? giriş yap