252 entry daha
  • namık kemal'in "istanbul, 1326" tarihli** meşhur mensuresi. "1289 senesi saferinin 14. gecesi* görülmüş bir rüya" cümlesiyle başlar. bir hürriyet perisi görmüştür rüyasında namık kemal, antik yunandan gelen ilahî bir tezyin katarak işin içine der ki: "o zaman bildim ki bu cism-i latif fikirde hayalini, levhada tasvirini seyrederek cemal-i hatır-firîbine meftun olduğum hürriyetin timsal-i semâvîsidir." uyanık bir uykudaki rüya hali namık kemal'inki, bir manifesto. tanpınar'a göre bu küçük yazıyla namık kemal, "yeni bir hayal dünyasına ve estetiğe girer". devamını 19. asır türk edebiyatı tarihi'nden okuyalım [köşeli parantezler, araya girmelerim]:

    --- alıntı ---
    filhakika namık kemal'in muhayyilesini adeta zapteden kadın tasvirine biz ilk önce ve iyice okunursa antik bir heykeli hatırlatan bir sarahatle burada rastlarız. [bu noktada rüyada görülen ve venüs'ü andıran kadının tasviri girer. tanpınar'ın dediği gibi vatan, güzel kadınla cisimlenir namık kemal'de]
    /.../ "bir rüya gördüm, öyle bir hayale bin hakikat fedadır" cümlesinin ilk parçası victor hugo'nun la legende des siècles'inin ilk mısraıdır. [tanpınar söz konusu mısrayı vermiş, fransızca bilenler buyursun: "j'eus un réve les murs des siècles m'apparut!"
    /.../ [tablolar içinden geçen rüyanın dikkat çekici satırları yine] "güya ki pençeleriyle seyf-i teaddiye sarılan şüheda-yı hürriyetin her hem cûşân olan taze hûn-ı siyahı bir derya-yı bîgeran şeklini almış ve emvâc-ı tufan-hurûşuyle dağları taşları ihata ederek heva-yı zulme karşı kabarmış da bağladığı şekilde dona kalmış idi." [nasıl? gözünüzde bir nisan yağmuruyla vücut bulan bir dürr-i yektâ canlandı değil mi? tanpınar, namık kemal'in diğer manzumeleriyle rüya'yı karşılaştırdıktan sonra şöyle diyor:] bu manzumelerin ilk ikisinde bütün manzara, iç görü ve dram hep aynı kadının, rüya'daki hürriyetin başı etrafında toplanır. o vaveylâ'da vatan, hilâl-i osmanî'de yine vatan ve güzellik ilahesidir.
    [artık hülasa edelim yine tanpınar'ın cümleleriyle:] bu yazıda* yaşanmış ve yaşanmış vehmini verecek olana, görülmüş tabloların ve sanat eserlerinin tesirinin karıştığını söylemiştik. /.../ bu istikbal rüyası vaktinde neşredilseydi, aynı zamanda yeni bir edebiyat ve nesir anlayışının da beyannamesi olacaktı.
    --- alıntı ---

    ahmet hamdi tanpınar, 19. asır türk edebiyatı tarihi, s. 371-374, 437-442.
2288 entry daha
hesabın var mı? giriş yap