160 entry daha
  • 3 defa izlediğim ve "kendi vatanını karalama/batıya yaranma" gayretinden en küçük bir parça bile görmediğim film. aksine persepolis'in çok naif bir eleştirel tutumu olduğunu düşünüyorum batı kültürüne karşı, hatta o kadar ironik, o kadar mizah yüklü ki bu ayrıntılar insan "ne kadar da iyi gözlem yapılmış" diye düşünmeden edemiyor. marjane'nın hastalıktan ölmenin eşiğinden dönmesi buna en iyi örnek. iran'da ya da türkiye'de hastalıktan ve yalnızlıktan sokakta ölmezsiniz ama batıda kimse gözünüzün yaşına bakmaz, bu bir gerçek. bunun gibi örnekler çoğaltılabilir... iran kültürününün yüceltildiği noktalar da çok, ben ne haksız bir kötüleme ne de haksız bir yüceltme gördüm filmde. yergi/övgü dengesi gayet iyi tutturulmuş. ayrıca iran devrimi'ne dair umutlara ve devrimden sonra ortaya çıkan gerçekliğe de ölçülü, gerçekçi ve nesnel bir bakış var persepolis'te.

    velhasıl çok güzel filmdir...bir de o ninenin yaseminleri yok mu...
299 entry daha
hesabın var mı? giriş yap