7 entry daha
  • doping kullandığı alenen ispatlanan nicesi kimilerince hala savunulurken çok daha fazla ilgiyi hak eden bir kadındır. 21 yıldır rekoru kırılamamışken daha fazla saygıyı hak eden muhterem bir zattır. sırf kendine özgü tarzını koruduğu için, kendi anlayışı doğrultusunda kadın gibi kadın olduğu için tapılası varlıktır (korkuyorum tırnaklarından, o ayrı). rekor kırdığı (100 metre olanı diyoruz, 200 metre rekoru da hala flo'da, lütfen dikkat) yarışta yüzünde beliren içten gülümsemesiyle sevilesi pıtırcıktır. kaslı mı kaslı olduğu halde şişirilmiş gibi durmayan, kadın şeklini koruyan haliyle de farklıdır. bence fazlasıyla unutulmuştur, ayıptır... tekrar carl lewis, flo jo ve benzer efsanelerini neden sevdiğimizi hatırlama zamanı gelmiştir, geçiyordur. efsane dediğin budur... toprağı bol olsun.

    edit geldi: şimdi efenim, geçende dikkatimi celbetti. hani bu bolt rekorlarını şampiyonalara saklıyor gibi bir hava yaratıyor ya, ismi lazım değiller sırıklarını ekonomik kullanıp her yıla bir santimetre düşecek şekilde rekor kırıyorlar ya, finallarden önceki elemelerde sevgili koşucular aman nasılsa kaldım finale veya amaaan nasılsa elendim zihniyetiyle yavaşlıyorlar ya, finallerde 400 metre bayraklı mı izliyorum, maratonu mu kısalttılar lan diye düşündürecek kadar sadece madalya almaya odaklı koşuyorlar ya... işte bunları ben fazla profesyonelce buluyorum. her rekorda ayrı para alacağım diye yapabileceklerini sınırlamak, sinsi pr mantığıyla tüm medyanın olduğu yerlerde rekor kırmaya özen göstermek... bilemiyorum... bir atlet, her zaman yapabileceğinin en iyisi yapmak ister gibi geliyor bana... atletleri her zaman profesyonel spor yapan diğerlerinden ayrı görürdüm, lakin dünya dönüyor, yuvarlak yuvarlak... belki ben salağım, duygusalım falan...

    niye diyorum bunu? flo-jo 21 yıldır kırılamayan rekorunu seçmelerde kırmıştı. bırak finali, şampiyona bile değil, seçmeler... hey gidi flo-jo, tırnaklarını bile sevesim geldi.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap