9 entry daha
  • her şey bundan 3 gün önce mutfakta başladı.
    annem tahta kaşığı elime tutuşturarak beni mutfakta bir tencere tarhana çorbasıyla baş başa bıraktığında hiç bir şey düşünemeyecek kadar kafam karışıktı. boş gözlerle çorbada oluşturduğum çemberleri izliyor, arada kaşığı ters yönde çevirerek küçük dalgalar yaratıyordum ki birden gözümün önüne geliverdi o sahne. hani metin akpınar'ın güler misin ağlar mısın filminde 'dargın ayrılmayalım diye koştum sana dün vardı ya ben onu tren gibi söylüyorum' diyerek şarkıya gelmiş geçmiş en güzel klibi çektiği sahne. güzel sesiyle şarkıyı hem çok hüzünlü hem çok neşeli kıldığı sahne. yıllar sonra filmi hatırlamam, şarkının sözlerini tam hatırlayamadan mırıldanmaya çalışmam da neşeden çok hüzün getirdi ama olsun.

    bi tencere tarhana çorbasında çocukluğumun güzelliğiyle bugünün karamsarlığını birleştirdim bi kaç gündür, içip duruyorum bıkmadan.

    dargın ayrılmayalım diye koştum sana dün
    gözlerim vagonları dolaştı üzgün üzgün...
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap