22 entry daha
  • nerde hani'yi, bu ne biçim hikaye böyle'ye dönüştüren önemli bir nokta da, şarkının güftesine cem yılmaz'ın yaptığı katkıdır. bu katkının gerçekten ona ait olduğunu şuradan tahmin ediyorum:

    cem yılmaz'ın, kısa devre programında anlattığı bir anekdot vardı. bu anekdot, zaman içinde benim de kendimi biraz özdeşleştirdiğim, hatırladıkça tebessüm ettiğim küçük ve hazin bir öykü oldu. kabaca şöyle:

    yılmaz, yıllar önce okulda arkadaşı ile birlikte sevdikleri iki kıza tek bir kağıt vererek 'benimle çıkar mısın' diye not gönderiyor. yanıt geliyor. küçük bir kağıtta "kabul, ama şımarma" yazıyor. o da bunu hiçbir zaman unutamıyor.
    [yılmaz'ın bu hikayeyi anlatmasının ardından canlı yayına bir bayan bağlanıyor ve "23 yıl önce verdiğin o kağıdı saklıyorum" diyor. ancak yılmaz numarayı yutmuyor, arayan kişinin de özge özberk olduğu anlaşılıyor vs.]
    kaynak: http://www.postmedya.com/news_detail.php?id=6050

    neyse işte, derken bir gün kendi kendime bu ne biçim hikaye böyle'yi mırıldanırken, benim de beynimde bir kısa devre hasıl oldu ve öyküde kızdan gelen "kabul ama şımarma" yanıtının, şarkıdaki;

    sevilip de şımarınca
    sana derhal bildirildi, tabii

    sözlerinde hayat bulduğunu farkettim. gerçi pardon, ne olmuş, hayat bulmamış da sanat bulmuş, sanat hayatı kopye etmiş, değil mi? işte böyle. incir çekirdeğimiz doldu. tolga naber?
112 entry daha
hesabın var mı? giriş yap