8 entry daha
  • haluk levent'in kariyerinin en güzel albümlerinden biri olan bir erkeğin günlüğünden naif, hafif esintili, tılsımlı bir parça. son derece hoş bir beste ve yaralayıcı sözleri var. girişinde haluk levent'in melodik bir havayla söylediği şiirin sözleri ise feridun düzağaç'a ile ortak yapım. zaten bu vurucu satırlar ancak kendisine ait olabilecek kadar hüzünlü ve vurucu olabirdi. satırların arasından sızan imgelerden ferdun düzağaç'ın parmağı olduğunu hissetmemek el değil. arıyeten şiir daha sonraları feridun düzağaç tarafından cumartesi adıyla bestelenmiş, oldukça da hoş olmuştu. parçaya anlam katan en büyük şey de feridun düzağaç'ın cumartesi parçasında geçen dizeler. " bugün orda da cumartesi mi, sen de beni benim gibi özledin mi " diyerek bir ayrılığın farklı coğrafyalarda aynı iklimde yaşanabileceğini ifade ediyor.

    " ayrılık bu işte
    sende sanki farklı mı zaman
    bildiğin son bahar bu; aynı rüzgar aynı hazan.. "

    bir ayrılığın sonrasında ilk hissedilenleri yazmış feridun düzağaç. derinliğinde hep bir pişmanlık ve yitirilişin dayanılmaz ağırlığı var. sonrası koca bir geç kalmışlık ve parçalanış. " gittiğin yer bakışların kadar uzak olmasa gelirdim" derken sevgiliyle araya girmiş kilometrelerce mesafenin, yollarla değil, hislerle ölçüldüğünü bilmek, ona dön diyebilmek için geç kaldığının farkına varmak o kadar yaralayıcı ki.. ayrılığın hemen sonrasında aklınıza gelen alışkanlıklarınız ve sevgilinin zihinden silinmeyen hatırlanası çizgileri..

    " ben senin saçlarını
    suçlar bakışlarını
    geveze susuşlarını bile özledim"

    bol hüzünlü drama filmi gibi bir parça. ayrılığın dayanılmaz ağırlığında gizlenmiş hüzün seronomisi. sevgiliden arta kalan acılar ve ayrılığın her coğrafyada aynı anadille mideye kroşeler indirişi. ayrılık bu işte sende sanki farklı mı zaman ?

    ve aynalardan kaçarken özlenmeyi beklemek
    ne kadar acı
    ne kadar komik
    ve ne kadar bana ait
    değil mi ?
23 entry daha
hesabın var mı? giriş yap