8 entry daha
  • herkesin dolap ustlerine, kullanilmayan esya odalarina kaldirip yilda bir kez gordugu valizleri; sizin kapi agzinda duran icine koyacaklariniz da kafanizin kapali bir kutusunda hazir olan kucuk tekerlekli valizinizin hacmine 3 basiyorsa, siz de bu duyguyu icinizde bi yerlerde ustu ortuk veya degil, barindiriyorsunuzdur. onlar "seyahat"ten bir gece once hazirlamaya baslarken en iyi ihtimalle hacimli valizlerini, siz sabah kalkip uyku mahmuru gozlerle alirsiniz fix monunuzu: di$ fircasi, banyo cantacigi, havlu, iki degisik ust..

    her defasinda lanet edersiniz "biktim bu gocebelikten, $u okul bi bitsin yerle$ik hayata geceyim" diye. cunku ait hissetmezsiniz kendinizi, ne "benim" dediginiz 25 m² odaya, ne "anne" topraginiza, ne "baba" evinize. bir yaniniz hep bir yerlere ait olmak isterken; somut bir evinizin, somut bir size aidiyetin hayalini kurarken; diger bir yaniniz hic bir yere ait olamayacagini hep arafta kalacagini bilir. sevdikleri bu kadar parcalanmi$ken ve ayri ayri yerlerdelerken, hep bir yaniniz bir yerlerde kalir. bu durumdayken o puzzle hic bir zaman tamamlanip gorucuye cikamayacaktir, bunun acisini duyarsiniz.
495 entry daha
hesabın var mı? giriş yap