158 entry daha
  • bu konu hakkında bir iki kelam etmek isterim. 6 senelik üniversite yaşamım boyunca defalarca kez kültürel değişim projeleri ayağına italya, almanya, ispanya, ingiltere gibi birçok ülkenin değişik şehirlerinde, beyaz rusundan tutun portezlisine kadar değişik milletten kız tanıdım, aşık oldum, falan filan. türkiye'de de durumum türk kızları açısından farklı değil tabiki.

    zor pişen etin yahnisi güzel olur derler. tamam hakikaten ilişkinin başlangıç aşamaları ağrılı sancılı olabiliyor. hem kendi ilişkilerimden hem de arkadaş çevremden biliyorum. kendi milletimden olan insanlarla yaşadığım ilişkiler (sonları kötü bitse de, olmaz ve hayır laflarını çok kullansalar da) hep aklımda güzel hatıralar bırakmıştır. içtenliklerinden bir kere bile şüphe etmedim. yabancılar ise bir haftalık birlikteliklerden sonra ülkelerine falan döndükten hemen sonra "yar saçları lüle lüle, yarim sana güle güle" hesabı hemen başka erkeklerin kollarına atılma ihtiyacına girmişlerdir. hiç birinin de götü türkiye'ye gelmeye de kalmaya da yememiştir. hatta ve hatta bulgar olan bir tanesi, en yakın arkadaşıma da gözümün önünde yazmaya bile kalkıp, hem postayı hem de siktiri yemiştir.

    oysa burada, kendi ilişkilerimden örnek vereyim, o beğenmediğimiz türk kızlarından biri şehir değiştiriyorum, gidiyorum dediğimde, arkada kalmak istememiş, benim için benden 3 kat daha fazla maaş aldığı istanbul'daki işini bırakıp antalya'lara yanıma gelmeye bile yeltenmiştir*.

    ve işin ilginç yanı, bütün bu ilişkilerin flörtleşmeye başladığı dönemlerde yani başlardaki henüz sadece kolkola gezmeye başladığımız dönemlerde hem türk'ü olsun hem avrupalı'sı olsun aynı şekilde triplere girmiş, aynı nazları yapmışlardır. ha fark olarak bakacaksak; yapılan ilk hatada (dil sürçmesi, acayip sakarlıklar, aptallaşmak gibi) avrupalı kızlar yanınızdaki diğer erkek (veya kız) arkadaşlara yönelmiş, türkiye'de ise "ehehe seviyor beni, sakarlıklar yapıyor" tepkisi alıp artı puanlar kazandırmıştır bu hatalar.

    cinsel yönden illa ki dokunmak gerekecekse de;
    türk kızları toplumun, ailesinin, arkadaşlarının baskılarına rağmen, biraz da utangaçlıkla çekinerek sizin her istediğiniz şekle girmiş, hamile kalma riskine rağmen kırmamak adına prezervatifi sormaya utanmıştır. buna rağmen; "hadi eve gidelim" şeklinde ilk davet karşı taraftan gelmiştir. bu arada şunu itiraf etmek gerekir, eğer lisede değilseniz, ve kız arkadaş "paylaşmaya hazır değilim" gibi sözler sarfettiyse, o saniye ilişkiyi sonlandırdığım olmuştur. eğer böyle bir durumla karşılaştıysa burada türk kızlarından şikayetçi olanlar, başka kapılara da gidebilirler gayet açık) ha avrupalı kızda durum nasıldır, seks yapmanın yemek yemek, elini yüzünü yıkamak, işe gitmek gibi bir faaliyet olduğunu benimsediklerinden, madem erkek arkadaşım var neden yapmıyorum bilinciyle yaklaşmışlardır. ha bir de ilişki falan beklemeden direk yatağa girelim tarzı vardır. onlardan da daha alkol ya da uyuşturucu almadan yatağa giren gözlemlenmemiştir. (ha türk kızı da o kadar vücudu uyuşturan şey aldığında bütün toplum baskısını üzerinden atıp gayet de avrupai kız modeline dönüşmektedir.)

    çok acayip milletiz lan. aynı anda biz şöyleyiz biz böyleyiz diye tavus kuşu gibi kabarırken, aynı anda kendimizin iyi yanlarını görmeyip sadece şöyledir böyledir diye sızlanan tek milletiz.

    farklı kez dile getirilsede çok pis kıllanmaya başladım. istedin de vermedi de, bunu ortalığa üstü kapalı yaymak için burayı mı kullanıyorsun diye? üstüne de beni, onları savunduğum için yavşıyo lan bu salak, kesin karı peşinde diye etiketliyorsun. *
1156 entry daha
hesabın var mı? giriş yap