2 entry daha
  • aynı gece içinde bir çok mevzu görünce, gerçek hayatla karıştırmamak çok güç. birazdan okuyacağınız rüyayı gördükten sonra ben, biraz daha çalışırsam dizi senaristleriyle yarışır hale geleceğimi anladım.

    en yakın arkadaşımın iş görüşmesi amacıyla bir ofise gitmesiyle başlıyor her şey, ben de dışarıda bekliyorum. içeriden bir çığlık kopuyor. meğer içeride iki kişi birbirini vurmuş. ''kaçman gerek yoksa şüpheli sen olursun'' diyorum, o yakın olduğu için evine gidiyor hızla, ben de bisiklete atlayıp kendi evime yol alıyorum. bu sırada yolda bisikletliler için de ehliyet çevirmesi var. ''araba için ehliyet yok daha, bir de bisiklet için mi alıcaz?'' diyorum polislere. öyle böyle, kurtuluyorum ellerinden. sitenin kapısından girdiğimde, aynaların karşısında bekleyen saçları tuhaf şekilli kadınlar görüyorum. meğer kuaför olmuş site girişi. aralarında geçerken biraz önce evine kaçan arkadaşımı görüyorum. ''dur şu saçım yapılsın, bi kahvaltı edelim'' diyor. bekliyorum, izmit'in bütün caddeleri simit saraylarıyla dolmuş, kahve dünyasının yerini almış simit sarayları, 52 ekran güneş gözlüklü insanlar şen kahkahalar atıyor filan..simitlerimizi yiyip kalkıyoruz, o sırada bir diğer yakın arkadaşım arıyor, ''bizim liseye gidin, yeni yasa çıkmış, üniversiteden mezun olanlar lise sonu tekrar okuyacakmış'' diyor. özlemişiz liseyi, seviniyoruz. bir yandan da zor geliyor tabi. gidiyoruz okula, sınıfta her ülkeden insan var. yerli kıyafetleri içinde öğrenciler filan..oturup muhabbet ediyoruz. çıktığımda eylem yapanları görüyorum, bir senemizi yemeyin yazmışlar pankartlarına. kuzenin film dükkanına uğramak istiyorum, ana yoldan gidemiyorum, bisikletleri sokmuyorlar. arkadaşım sen geç ben onları oyalarım deyince, basıyorum pedala, çekiyorum bisikleti dükkanın önüne. çevredeki evlerin kapılarından, camlardan yavru köpekler atlıyor. nerdeyim ben diye çığlık atacakken telefonum çalıyor. rüyamda gördüğüm arkadaşım arıyormuş meğer.
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap