9 entry daha
  • romantik piyanonun altın çağının liszt ve chopin ile yaşandığı söylenir klasik müzik çevrelerinde. bir anlamda doğrudur da. 1830'ların dünyasında piyano, yaklaşık elli sene öncesinde ilk kez üretilmiş olmasına rağmen, inanılmaz popüler ve yeni sayılan bir enstrümandı. piyano üreticileri piyasada yer alabilmek için kıran kırana bir mücadele verirlerdi (bugünün otomobil üreticileri ile kıyaslamak gerek). rekabet öyle çetindi ki üreticiler yeni modellerini tanıtmak için sponsor olup konserler düzenler ve bu konserler çağın en usta piyanistleri tarafından verilirdi. liszt kendine bösendorfer marka bir piyano seçmişken, chopin pleyel marka bir piyano kullanmıştır. (bkz: pleyel piyanoları)

    chopin'in en derin romantik eserlerden kabul edilen noktürnlerini (ya da bir kısmını) bu piyano ile bestelediği sanılıyor. chopin kendisi de içinde yaşadığı dönem kadar romantik biriydi. ancak liszt'e kıyasla eserleri herhangi bir betimlemeden çok uzaktadır, sadece duygular aracılığı ile kavranabilir. neredeyse tüm eserleri soyuttur ve noktürnler bu eserler içinde en rüya dolu evrene sahiptir. 21 adet noktürnün piyano dünyasının zirvelerinden biri sayılmasının en önemli sebebi virtüözlük içermesinden çok dokusundaki yoğun şiirselliktir. çoğu lied formunda ve "a-b-a" yapısıyla bestelenmiş olan noktürnlerin orta kısımları melodik açıdan insan ruhuna en çok işleyen bölümlerdir.
50 entry daha
hesabın var mı? giriş yap