4 entry daha
  • them crooked vultures ismini ilk duyduğumda anlık heyecanın etkisiyle "bu berbat ismi kesin josh homme bulmuştur" dediğimi, sonrasında da 17 kasım'a kadar nasıl bekleyeceğimi kara kara düşündüğümü hatırlıyorum. youtube'dan izlenen promo videolar ve grup üyeleri ile yapılan röportajlar da kesmedi, google'da bir olta atalım dedik. oltanın titrediğini hissettiğimde gülümsedim. evet, yazın çıktıkları bir kaç festivalin kayıtları bootleg formatında -fena bir kalitede de değil hani- ortamlarda var. daha önceki homme-grohl ortaklığı songs for the deaf'i başucuna koyacak kadar seven, benim gibi led zeppelin tutkunu biri iseniz sanırım söylediklerim anlamlı gelecektir. 2007 yılındaki ahmet ertegün konserinden sonra olası bir led zeppelin reunion'ı konuşulur olmuş, ve mensubu olduğum kuşaktan, yani yeni bir led zeppelin albümünün çıktığını görememiş, albümü dumanı üstündeyken müzik marketten alıp heyecanla evine dönememiş kuşaktan insanlar olarak konuya mesafeli yaklaşmıştık. sonrasında duyuldu ki jones ve page çalmaya çok hevesliymiş ancak plant başka sularda yüzüyormuş, yanaşmamış bile bu düşünceye. ve ardından da dedikodular yükseldi, page'in reunion'dan beklentisi sadece para, bunun farkında olan plant "bonzo'suz led zeppelin olmaz" kuralını anımsayan tek kişi ve bu kuralı unuttukları için page ile de baya sürtüşmüşler. neyse, bunlardan sonra wembley'de verilen bir foo fighters konserinde, sahneye süpriz bir şekilde jones ve page'in çıkışını ve grohl'ün led zeppelin'in %50'si ile rock'n roll'u çaldığını görmek kendisini kıskanmamıza ve biraz da uyuz olmamıza neden olmuştu. dave grohl'un ne kadar büyük bir led zeppelin fanı olduğunu rolling stone magazine yazdığı fan mektubundan anımsıyorum, o yazıdan anımsadığım başka bir şey de ikimizin de ortak bir noktası olarak en sevdiğimiz led zeppelin albümünün led zeppelin iii olması. sonuçta jones'u nasıl ikna etti bu adam bilemiyorum ama bu üç akbabanın karşımıza çıkmasına az kaldı diyebiliriz. bir not, albüm grubun sitesinden pre-order edilebiliyor ve isterseniz plak formatında da 30 $'a, güzel bir t-shirt ile geliyor. son bir not olarak da, albümün kapak tasarımı çok güzel olmuş. ayrıca elemanlar led zeppelin usülüne uygun olarak kendilerini simgeleyen üç işaret kullanmışlar, jones led zeppelin'de kullandığı işareti kullanmış tabi ki, josh homme songs for the deaf'in kapağında gördüğümüz yumurta-sperm işaretini. dave de o dandik foo fighters logosunu kullanmış, halbuki sadece chaka yazsaydı yeterdi, o bile unutmuş sanırım bunu.

    müziğe gelince,
    işin içinde john paul jones olunca led zeppelin vari bir şeyler bekliyorsanız benim gibi, biraz hayalkırıklığına hazır olun derim. şarkılar daha çok queens of the stone age şarkıları gibi tınlıyor. jones'un etkisini hissedebildiğim tek şarkı açıkçası caligulove. bunun dışında en başta adıyla dikkat çeken scumbag blues, sonrasında elephants, nobody loves me neither do i, gunman gayet güzel şarkılar olmuşlar. ama telaşa mahal yok... bir röportajda jones, homme için "josh baya bluesy bir çocuk" diyordu, şarkıların dümeninde de josh homme olduğu için bluesy bir albüm yolda.
71 entry daha
hesabın var mı? giriş yap