20 entry daha
  • benim için düşümdeki istanbul'dur. anlatayım:
    1989'da belediye başkanlığı sırasında "düşümdeki istanbul" konulu ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin katılabileceği bir resim (ayrıca kompozisyon) yarışması düzenlenmişti. öğretmen emrivakiyle en güzel resim yapan kontenjanından ben ve kankam neşe'nin yarışmaya katılacağını söyledi. öğretmenin lafının üstüne laf olmazdı. çizdik attık, çizdik attık. sonunda sultanahmet camii, çevresi ve önünde oturan turistleri çizdiğimi hatırlıyorum. mahallede kapatılmayan kazıntılardan ötürü fareler cirit atıyor, okula ayağımızda bir karış çamurla gidiyoruz, sular 15 günde bir geliyor; ben peyzaj peşindeyim. aklıma gelen en güzel manzara resimdekiydi herhalde. neyse. neşe de epey kalabalık görünen bir resim çizmişti. postayla göndermek için geçti artık, dolayısıyla resimleri elden teslim görevini babama verdik. bize yıl gibi gelen aylardan sonra sonuçlar açıklandı. o gudik resimlerle ne ben ne arkadaşım dereceye giremedik tabii. yarışmaya katılan (galiba) herkese dereceye giren resimler ve kompozisyonların olduğu kuşe baskılı "düşümdeki istanbul" kitabıyla adımıza düzenlenmiş bir başarı belgesi göndermişler. altta da nurettin sözen'in imzası var. yalnız ismimi yanlış yazmışlar, bir harf eksik. saflığıma doymayayım, sanıyorum ki belediye başkanı oturup tek tek belgelerin isim kısmını doldurmuş! belgeyi ve kitabı okula övünerek getirdiğimde neşe kızılca kıyameti kopardı: "resmi benimkinden 'güzel' olduğu için babam onunkini değil sadece benimkini teslim etmişti, hem öyle olmasa belgesi nerdeydi, niye gelmemişti. kıskanmıştım onu, yalancıydım işte".
    neşe'yle dostluğumuz da işte bu yarışmayla ve hâlâ sakladığım o dandik belgeyle yalan oldu.
46 entry daha
hesabın var mı? giriş yap