17 entry daha
  • alper mestçi'nin şimdiye kadar yaptığı işler ortada. bence televizyon için türkiye'nin yegane isimlerinden biri. üstelik bu kadar doğru işe rağmen zerre kompleksi ve kaprisi yok. ortalara çıkıp "bu işi ben yaptım" demiyor. televizyonun sosyetesinden de uzak.

    işleri de şıp diye diğerlerinden ayrılıyor. mesela uzman avı şimdilerde ekrana başka yönetmenle ve başka bir sunucuyla geri dönüş yapmış. dümdüz bir iş haline gelmiş resmen. zerre keyif almıyorsun... farkı anında hissediliyor.

    gelgelelim, kanal-i-zasyon filmi ile ilgili hatası var. bence kesinlikle kendisi yazmalıydı diyalogları. o zaman tahminimce gerçekten "yılın en iddialı komedisi" olabilirdi. ancak senaryonun başka ele geçmesi fena olmuş. murat aykul şimdiye kadar çok değerli işler yapmış olabilir ama kanal-i-zasyon'da pek yaratıcı olamamış. gerek kendi görüşüm gerek filmi izleyen diğer arkadaşların görüşü aynı noktada birleşiyor. düz küfürden çıkan kötü espriler ve okan bayülgen'in çok abartılı oyunculuğu. bu filmde insanların "ebeninki başlıyor" kabilinden laflara gülmesi beklenmiş ama olmamış. bir sürü düz küfür, insanlar sinkafa gülüyor kafasıyla aralara konulmuş. ha belki "33 gündür yayındayım daha otuzbir çekecem" lafına kahkahalar atmış olabilirsiniz onu bilemem. ayrıca senaryoda oturmamış bir iki boşluk mevcut veyahut ben izlerken kaçırdım.

    "dikkat buradan sonrası spoiler içerebilir" temsil misal, patron neden şirkette sekreter olarak çalışan bir kızın lafıyla kanalı yönlendiriyor? kız birinden yadigar mı? tv işinde çok mu ehil? ya da hakkı devrim'in canlandırdığı patron ahlaklı sevecen bir adam mı yoksa reyting için her türlü etiksizliği gözü kapalı hayata geçiren bir amir mi? gibi sorular çaktı kafamda. alper mestçi'nin bir başka hatası ise filmin sonunda sekreter kızı ters ışık mağduru edip içine giydiği tangasını seyirciye göstermek olmuş. *
28 entry daha
hesabın var mı? giriş yap