3 entry daha
  • çocukluğumun silinmeyen fotoğraflarından adı aklımda mıh gibi çakılı kız mukadder; yazınca üçüncü kişilere önemsizmiş gibi gelecek onlarca mukadder'den herhangi biri. suat çocukluk arkadaşımdı, mukadder de amcasının kızı. bahçe içindeki gecekonduları birbirine komşu sayılırdı. bizden en az 5-6 yaş büyüktü mukadder. pek konuşmazdı, konuştuğundaysa o yaştakilerde rastlanmayan bir yorgunluk duyulurdu sesinde. kumral, duru bir yüzü, derin hüzünlü bakışları vardı. ilkokuldan sonra okutmamıştı ailesi. yazın bile ayağından çıkarmadığı kalın çorapları, göze çarpmayan koyu giysileri, yumurta topuklu papuçları, yürümeyi unutmuş biri gibi adımları vardı. suatlara gittiğimde mukadderlerin bahçesine de mutlaka bakardım. sakinken bile sinirli duran babasına çay servis ediyor olurdu çoğunlukla. yalnızdı, hiç arkadaşı yoktu. yalnızlığının farkında mıydı, yoksa adıyla birlikte gelen talihine boyun mu eğmişti bilemiyorum. evleri bize pek yakın sayılmazdı. bazen elinde piknik tüpü, refakatinde kendisinden epey küçük, kendisi gibi sessiz erkek kardeşiyle hızlı ve acemi adımlarla geçerdi sokağımızdan. onda beni bu kadar etkileyen neydi bilmiyorum, belki ben doğmadan ölen ablama benzetiyordum onu, belki bir ablanın eksikliğini duyuyordum. tanıdığım hiç kimsedekine benzemeyen bir hal vardı sanki onda. görünce konuşmaya çalışırdım (ne derdine merhem olacaksa artık), o ise çoğu zaman tek kelimeyle cevap verip savuşurdu. ilkokul bitince suat uzaklara gitti okumaya, ben de o tarafa geçmez oldum. mukadder ara sıra yine mahallemizden geçerdi. sonra da unuttum gitti zaten hayat gailesinde.

    şimdi muhtemelen bir sözlükte yazmıyordur. muhtemelen bir gün aklıma düşeceğini bilmeyecek kadar unutmuştur suat'la arkadaşlığımızı. sevmeden evlenmiştir, boyunca çocukları olmuştur. adıyla birlikte gelen talihini pek üzerinde düşünmeden, yine göze ilişmeden kim bilir nerede, nasıl yaşıyordur...
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap