• dünyadaki bütün insanlar aklını başına devşirse hepimizin mis gibi, rekabetçi/yarışmacı olmayan, amiyane bir tabirle birbirine sokmak yerine herkesin mevcut kaynaklardan maksimum fayda sağlayabileceği*, herkesin hem eşit hem zengin (lüks denebilecek ihtiyaçlarını karşılayabilir anlamında zengin tabi, yoksa başkasından daha çok varlığa sahip anlamında değil) olarak yaşayabileceği, ama bunun için insanın kendi türüyle rekabet ve intikam gibi evrimsel olarak bir şekilde mantıklı olsa da tıpkı toplumsal sözleşmenin bir parçası uğruna ket vurduğu (ya da ket vurmaya çalıştığını iddia ettiği ) diğer içgüdüleri gibi, toplumsal sözleşmeye herkes uyduğu takdirde aslında anlamsızlaşacak olan içgüdülerine ket vurmaya çalışmasını gerektiren süper mutlu, öforik bir toplumun olasılığına* ve hatta gerekliliğine* inanan insanlar. devasa bir komün olsa tadından yenmez tabi ama şart da değil. herkes hakkaten insan olmaya kararlı olduktan sonra öyle böyle bi yolu bulunur bu işin.

    yani bi çeşit bütün dünya buna inansa bir inansa hayat bayram olsa anlayışı bu.

    bu anlayışa sahip insanlar kendilerinden başka herkes tarafından hayalperest ve çocuksu bulunur hatta öyle olmakla suçlanır. tamam.

    ama bir de karamsar ütopyanist vardır ki bunlar aslında olması gerekenin ütopyanis bir toplum olduğuna gönülden inanırken, egemen güçlerin insan doğasını mevcut düzenin devamı ve kendi statülerinin devamı ve hatta güçlenmesi yönünde sömürmeye devam edeceklerini, insanların da koyun gibi bu oyunun peşinden gideceklerini bildiği için ütopyanın (en azından kendi çağlarında) gerçekleşmeyeceiğine de inanırlar.

    zaten bu ütopyanın "birinin ütopyası bir başkasının distopyasıdır" gibi bir komplikasyonu var ki bir çok ütopyanist bunun da yukarıda bahsettiğim oyunlardan biri olduğunu düşünür ama kime nasıl anlatıcan kardeş...
hesabın var mı? giriş yap