5 entry daha
  • şevket süreyya aydemir, ocak 1931'de türkocağı'nda, kurucusu ve başyazarı olduğu kadro dergisi'nin çıkış amacını ve savunacağı açıkladığı görüşlerini, yıllar sonra, yaptığı bu konuşmayı şöyle hatırlıyordu:
    “..(atatürk’ün) çağında, hemen bütün avrupa’ya doktrin veya doktrinleştirme çabaları hakimdir. rusya’da ihtilalci sosyalizm (marksizm), italya’da faşizm, almanya’da da nazizm ve nihayet demokratik avrupa ülkelerinde ıslahatçı sosyalizm rejimleri veya aynı ülkelerde komünizm çabaları hareket halindeydi. bunların hepsinin temelinde doktrincilik örgüleri yatıyordu.
    halbuki türk inkılabında böyle çabalar hiçbir zaman, hakim değerler halinde güçlenmediler. hülasa öyle görünüyor ki, biz türkiye’de bir inkılap gerçeği ile karşı karşıyayız ama, bir inkılap nazariyesi ve felsefesi ile karşı karşıya değiliz..
    mademki bir inkılap vardır, o halde bu inkılabın bir de izahı olmalıdır.
    ikılabın izahı ise, o inkılabı tarih içerisinde doğuran objektif şartların araştırılması, orijinal prensiplerinin örgüsünün, bilimsel bir açıdan derlenmesi, sentezleştirilmesi demek olduğuna ve ortada bir türk inkılabı da bulunduğuna göre, bu kendi kendine benzeyen çağdaş hareketin izahı, mustafa kemal’in görüşlerine de herhalde aykırı olmazdı.
    nitekim bir aydın kadro, hem de mustafa kemal’in hayatında ve onun gözleri önünde, gene de türk inkılabının ideolojisini kendi açısından derlemek, aydınlatmak ve tertip etmek çabasına girmiştir.
    bu hareket kadro hareketidir.”
    yakın tarihimiz adlı yayından.
    *
    siyasi tarihimize kadrocular diye geçen bu hareketin fikriyatı, kendilerinden otuz yıl sonra, 27 mayıs darbesinin ardından iktidara gelen askeri cuntaya rehberlik etmek üzere doğan avcıoğluve mümtaz soysal’ın etrafında toplanan “sol” kemalist elit tarafından çıkarılan yön dergisi aracılığı ile sürdürülecektir.
    kadrocular gibi yön dergisi etrafında toplanan grup, bu defa, 27 mayıs öncesinde geçen 15 yıllık çok partili siyasi pratiği de tanık göstererek, cumhuriyet aydınlanmasının halka danışarak değil, toplum mühendisliği ile başarılacağını savunmuştur.
    bu grubun, “sol” etiket altında savundukları oligarşik devlet ideolojisi bir yandan darbeciliğin ve bir sonrasının kadrolarının düşünce zemini ile '61 anayasası ve sonrasındaki düzenlemelere referans; diğer yandan, türk “sol”unu bir kesimini önemli ölçüde etkilemiş, bu kesimin zaman içinde geldikleri ulusalcı ideolojilerinin mayası olmuştur.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap