26 entry daha
  • başka ülkeleri bilemem ama türkiye'de hak olarak görülmeye başlanmış tatsız eylem.
    yani bazı insanların başkalarının hayatına son derece rahatlıkla müdahil olduklarını gördükçe bunun hak olduğuna inandıkları sonucuna varıyorum. tacizde bulunan kişiye karşı geldiğinizde, hoşnutsuzluğunuzu bir şekilde belirttiğinizde tepkiyle karşılaşıyorsunuz. üstelik tacizci bünye bu "hak"kı haz için kullanıyorsa, ve siz bu hazza varamaması için engeller koyuyorsanız hiç utanmadan da "hakkını savunuyor."

    karşıdan karşıya geçmek için beklerken önümde duran arabadaki bıçkın delikanlı, "güzelim gelsene biraz gezelim. hadi hadi gel giderin var." diye seslenme ve aldırış etmeyip başımı çevirdiğimde "of allahım çok da çirkinmişsin be. kendini ne sandın da afra tafra yapıyorsun" deme hakkını nereden buluyor? sen o adama orada "peki sen kendini ne sanıyorsun da bana böyle bir teklifte bulunuyorsun" deme hakkından mahrumsun. bu durumda öyle bir hakkın var ama onu kullanman "gereksiz" görülüyor.

    dolmuşta tek yolcu olarak otururken, sürücüye "sexy"li "beybi"li bir şarkıyı son ses dinleyerek aynadan bana göz kırpma, bıyık altından gülümseme hakkını kim verdi mesela? sinirlerim iyice bozulup da "ne yapıyorsun sen be" diye çıkışınca "aaa ne var be hemen de telleniyorsunuz ha" deme hakkını da nereden aldığını merak ediyorum. hemen "telli" oluyorum, eften püften iki harekete gereksiz tepkiler veren kadın oluyorum. ona sorsan o ters bir şey yapmadı ben hemen o tarafa çektim değil mi? tabii ki öyle. bu kafada 100 dolmuş şoförünü çevirip sorun. 50sinden fazlası böyle bir şeyde hemen cırlayan hatunu bir şekilde haksız çıkarmazsa bir bir daha sokaklara çıkamayayım.

    yol kenarında dolmuş beklerken arabayla yavaş yavaş yol kenarına yanaşan, ve nihayetinde arabayı kasten üzerime doğru sürdüğünü fark ettiğimde söylenmem üzerine camı açıp "ne oldu yavrum korktun mu" deyip kahkahalara boğulan adamcıklara ne diyorsunuz? başkasını rahatsız ederek haz alma haklarını mı kullanıyorlar? tabii ki evet. elde bir hak varsa kullanılacaktır elbet.

    sonra alenen yavşayıp, fiziksel temasta bulunanlar var. sokakta bu tip tacizlere tepki veriyorsanız "namuslu" insan olduğunuz için tepkinizden dolayı olumsuz karşılanmazsınız. ama diyelim ki evde, arkadaş ortamında veya benzer durumlarda isteğiniz ve onayınız dışında size yaklaşıp, tacizde ısrar edenlere tepki gösterdiniz. buradaki gerçeğe bir bakalım. "aslında onlar zavallı değil, siz kezbansınız." sadece kezbanlar hak olmadığı halde hak muamelesi gören eylemlere tepki gösterir değil mi?

    hadi cinsel/cinsi tacizi de koy bir kenara. görüşmek istemediğiniz ve bunu özellikle nezaket çerçevesinde belirttiğiniz bir insan -sıradan bir arkadaşınız ki hemcinsiniz de olabilir- siz bunu söyledikten sonra şaşırtıcı bir sıklıkla arsızca kapınızda bitiyorsa? tüm nezaket kurallarını bir kenara koymanız için sizi zorlayıp "seninle konuşmak, seni görmek, senin bir şekilde hayatıma dahil olduğunu ve hatta olmaya çalıştığını görmek hoşuma gitmiyor. rahatsız oluyorum. her an kapımda biteceğin düşüncesi hayatımı normal biçimde devam ettirmemi engelliyor" demenize neden olduğunda dahi ısrarla ve şımarıkça "ya ama ben istiyorum." demesi sizin kendi hayatınızla ilgili karar verme hakkınızı hiçe saymak, ısrarcılık oynamaktan aldığı hazzı hakkıyla kullanmak değil midir?

    karşı dairede oturan teyze, eve arkadaşlarınız geldiğinde, her defasında kapıyı açıp geleni gideni kontrol etme rahatlığına nasıl kavuşmuş dersiniz? sadece meraktan bile yapılıyor olsa rahatsız edici bir davranış olmadığına kim inandırabilir beni? "kulağınız sürekli benim kapımın zilinde mi?" sorusuna "apartmana girip çıkanı bilmek istiyor insan" diye cevap verirken bunu yaptığında benim hareketlerimi, özel alanımı gözetlediğinin, kasıtlı müdahalede bulunduğunun farkında değil mi? yoksa bunu özellikle mi yapıyor? "evime girip çıkandan siz mi sorumlusunuz?" sorusunu yönelttiğiniz günün akşamında ev sahibinden uyarı niteliğinde telefon almanız, bir şeylere sahip olmanın başka insanların yaşamına dair haklar getirdiği anlamına mı geliyor?

    taciz eden kişi kendinde aşağılık bulduğu tarafları görmezden gelip -ve genellikle de göremeyip- karşı tarafın kendini aciz, aşağılık hissetmesini sağlamak için yapar bunu. çünkü o zaman karşısında kendini savunamayan, kendisini tatsız duruma düşüren bir etkiden bile kurtulamayan, ona karşı koyamayan biri olur. tacizci kişi de istediği kararı alıp uygulayan "güçlü" varlık. bu yüzden yolda sokakta size laf atan, fiziksel tacizde bulunan insanlara ses etmeyip, utangaç, çegingen rahatsız olmuş şekilde yolunuza devam ettiğinizde gülümser, ego baloncuklarına hava üflerler. bu yüzden kapınıza dayananlara "of iyi bari" dediğinizde salonda otururken hiçbir şey konuşmasanız bile gidene kadar sırıtır büyük iş başarmış edası takınırlar. bu yüzden kapısından evinize girip çıkanı gözetleyenler, misafirleriniz karşı dairenin kapısından izlenirken ses etmediğinizde zaferli bir gülümsemeyle "iyi oturmalar" deme cüretinde bulunurlar. haklarınızı rafa kaldırdığınızda onlar hep mutludur.

    peki, bu insandan türeme zavallı varlıkların, egolarını şişirmek için sizin fiziksel varlığınıza, benliğinize, ruhunuza saldırma hakkı var mıdır? onlar bu hakka sahip olduklarından o derece eminken sizin "rahatsız olmadan yaşamını sürdürme" hakkından kendi rızanızla vazgeçmiş olmanız ne derece sağlıklı ve mantıklıdır? rahat etmek için mi rahatsızlığa rıza gösteriyorsunuz yoksa?

    evet, hep söylüyorum yine söyleyeceğim. birilerinin, rahatsız edilmeden yaşama hakkıma, kendi kararlarıyla müdahale etmesi tacizdir. kendi hakkıma el uzatma hakkını ona tanımadığımı bir şekilde belirtmeme gösterilen olumsuz tepki -yapılanın haklı eylem olduğunu savunması- hakkıma ikinci kez el uzatmaktır, hakkımı elimden almaya teşebbüstür, dolaylı şiddet içerir, düpedüz tecavüzdür. ve bir hak değildir.
199 entry daha
hesabın var mı? giriş yap