8 entry daha
  • yıl 2005. work and travel'la amerika'ya gitmişim, bir su parkında cankurtaran olarak işe başlamışım. cankurtaran dediysem de öyle karizmatik bir şekilde tepede oturanlarından değil; kaydırakların tepesinden çocuklara "go" diyen, havuz kenarında dolanıp " gedin laynn!!! ( get in line )" diyerek milleti sıraya sokmaya çalışan, havuzun içinde de obez amerikanları "turn around sit down!" nidasıyla simidin içine yerleştirip yapay nehre iteleyen cinsinden..

    ve bir gün, ben yine havuzun içinde milleti simide oturtup yüzüme su atan veletlerle cebelleşirken bir de baktım ki 17-18 yaşlarında piç kelimesinin tam manası olan beş çocuk çitin üstünden atlayıp, simitleri devirip, havuzun girilmeyecek yerinden girmeye çalışıyorlar. hele içlerinde bir tanesi var ki, şerefsiz özellikle deviriyor bütün simitleri! ağzını da açmış deli gibi anırıyor! belli ki bu çetenin lideri, filmlerdeki o sarışın gıcık sivilceli bebe bu!

    her neyse...

    "ulann orrrrospu çocuğu o simitleri geri ben yükliycem oraya amına goduğumunnn!!!!" derken içimden, bir tane simidi çocuğun suratına fırlatmışım.. çocuk yumruğunu gösterip bana doğru yaklaşıyor. ben de sinirle gözlerinin içine bakıyorum ve "get out of the pool!" diyorum hırlayarak.. çocuk duruyor olduğu yerde ve dalga geçerek "napıcaksın ki!! ne yapabilirsin ki!! dokunacak mısın bana! dokunacak mısın ha?!" diye bağırıyor yüzünde pis bir sırıtmayla.. ben de hayatımda belki de son defa birini ingilizce tehdit ediyorum..

    "just one more step.. you're gonna see the touch!"

    çocuk, yanındaki arkadaşını dürtüp gülerek -ama belli ki de tırsarak- "deli bu" gibi bir şeyler mırıldanıyor ve havuzdan çıkıyorlar.

    sırası gelen zenci veledi elimle döndürüp oturtuyorum simide ve itekliyorum nehre.. çocuk hayvani babasının yanında küçük bir sümüğe benziyor..

    not: sivilceli mendeburun konuşmalarını özellikle ingilizce yazmadım ki, benimki daha karizmatik dursun.
74 entry daha
hesabın var mı? giriş yap