ipad

• sen ki doğduğun günden beri bilgisayar yaşantısını korsan işletim sistemleri ile sürdürmüş, bir kere bile orijinal medya endüstrisine elini atmamış (müzik cd'si, dvd, vs), her türlü yazılım, eğlence ihtiyacını türlü numaralarla torrent, p2p, vs yollarla edinmiş, bilgisayarın altını üstüne getirmiş, cin beyinli bir 'geek'sin, tabi ki tatmin olmazsın karşına sunulan böyle bir ürünle.
  
  ama durum mr. and mrs. brown için böyle değil. adam ne yapsın filesystem desteğini, yok efendim divx oynatmasını, ya da flash desteğini. zaten muhtemelen hayatında da duymadığı terimler bunlar. burada apple'ın hedef aldığı kitle bir kere sen değilsin ki bağrınıp duruyorsun yok şu eksik bu eksik diye. zaten kafan canavar gibi çalışıyor, alırsın bir tane kendine, kırarsın bir güzel, kafana göre istediğin şeyi kurar, keyfini çıkartırsın bu leziz multi touch aletin. ama burada mr. brown'un tek umursadığı şey sabah kahvaltısında mısır gevreğini şapur şupur yerken, haberlere şöyle bir göz gezdirmek, iş-ev arası rutin otobüs/tren yolculuğunda kitabını okumak/filmini izlemek ki bunların hepsi tabi ki itunes'dan satın alınmış olunacak, akşam evine geldiğin de facebook'du gmail'di gelen gidene göz atmak. ve bunları daha önce hiç yapmadığı bir şekilde pratik ve konforlu bir şekilde yapmak. günümüzde batı toplumlarında birçok insan için bilgisayar kullanmak genelde bu basit aktivitelerden ibaret oluyor ve zamanında bilgisayarın kasasını açıp içine 3dfx kart sokan sen ufacık bir azınlık kalıyorsun bu mr brown'ların oluşturduğu kitle yanında.
  
  o yüzden biz ne kadar söylensek de bu ürün amerika'da ve avrupa'da yüksek rakamlarla satacak ve yine bir trend yaratacaktır. diğer şirketler tarafından benzer ürünler sağdan soldan çıkacaktır, kimi başarılı kimi başarısız. işini bilenler tarafından da binbir çeşit hack sitesi türeyecektir bu ürün için. ama kim ne yaparsa yapsın her zaman pazar sahibi mr brown'u mutlu edenin olacaktır ki 90'lardan beri bu işi apple'dan daha iyi yapabilen biri kanımca yok.