24 entry daha
  • ray bradbury bu kitabı daha evvel yazdığı 'şenlik ateşi' , 'parlak anka' ve 'yaya' gibi kısa öykülerini derleyip toparlayarak ortaya çıkarmıştır.kitap bilim kurgu olarak çok iyi düşünülmüş başarılı olmuştur.fakat edebi açıdan aynı şeyi söylemek mümkün değil bence.

    kitabın oluşumunda kullanılan yaya öyküsünün oluşumuna değinmek istiyorum.ray bradbury başından geçen bir polis diyaloğu üzerine bu kısa öyküyü yazmış.diyalog şu şekilde gelişiyor.
    (yazar l.a. wilshire'da başka bir yazar arkadaşıyla yürüyüşe çıkmıştır)
    polis arabası yanaşır ve ne yaptıklarını sorar
    yazar tüm ukalalığıyla "ayaklarımızın birini diğerinin önüne koyuyoruz" der , polis memuru sorusunu tekrarlar, yazar bu sefer cevap olarak "havayı soluyoruz, konuşuyoruz, tartışıyoruz, yürüyoruz" der ve devam eder "bizi durdurmanız mantıksız. eğer bar soymak veya dükkandan bir şey çalmak isteseydik araba kullanıyor olmamız gerekirdi. soymuş, çalmış, uzaklaşıyor olurduk. gördüğünüz gibi, arabamız yok, sadece ayaklarımız var"
    polis memuru "demek yürüyorsunuz.. sadece yürüyormusunuz? " diye tekrar sorar
    yazar başıyla onaylar
    polisse "pekala bir daha yapmayın" der ve arabasıyla uzaklaşır.

    bu kısa diyalogtan öykü çıkartabilen yazarın bi dönemde olsa türkiye de yaşamasını isterdim. güzel yurdumuzu tanıdıktan* sonra bırakalım kısa öyküleri cilt cilt romanlar yazıp bilim kurgu dünyasında bir numara olmaz mıydı.elbet olurdu diyorum ben.

    kendinden ayarlı edit : ulan adam daha naapsın !! bilimkurgu camiasının 3-5 kral yazarından biri olmuş sen hala türkiye bilmemne diye ötüyorsun!
766 entry daha
hesabın var mı? giriş yap