3 entry daha
  • bana nedense 1914 senesini anımsatan şarkıdır. yok arkadaş o devirlere yetişemedik ancak okuduklarımızdan bildiklerimizden hareket ediyoruz. ne kadar da ruhumuz 1875 yapımı olsa da o devirlerde değil portakalda vitamin portakal fidanı bile değildim.

    konuyu dağıtmayayım. efendim 914 senesi herşeyin şen şakrak olduğu doğanın bütün kudurganlığını güzelliğe ve bereket vakfettiği yıldır. ivo andriç'in drina köprüsünde bu güzel güzel anlatılır. ama akabinde detayında birinci dünya savaşı güm diye patlar ortalık tarumar olur.

    büyük şavaşların başladığı yıllarda hep böyle olur nedense. kahkalar heryerde çınlarken birden göz yaşı arz-ı endam etmiştir. mesela 939 senesinin yazı eric maria remarqueun lizbon'da bir gece romanında şöyle tasvir ediliyordu -elbette aşağı yukarı harfiyen değil- '' o yaz o kadar güzeldiki sanki doğa dile gelmiş bize barışın kıymetini gösteriyordu, eğer savaşırsak neleri kaçırağımızı bize gösteriyordu. ama savaş kapıdaydı. chamberlain'in bir savaş olmayacak sözü sadece budaları oyalıyordu' gibi anlatılır.

    zaten ister evrensel ölçüde olsun ister bireysel ölçüde her güzel şeyin sonunda nihayet ayvayı yemiyor muyuz? işte bu şarkı bunun anlatımıdır.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap