61 entry daha
  • ümit kaftancıoğlu'nun seslendirdiği yazısının adıdır. metin şöyle:

    gökyüzüne, doğaya gözümü kapamadım. karıncadan file uzanan bir çizgide bütün varlıklarla dost olduğumu sanıyorum. ne var ki tüm varlıkların özünde insanı görürüm. dönen dünyanın ekseni, gökyüzünün rengi, denizin derinliği, doğanın anlamı: insan. döğüşmüş, küsmüş, barışmış, dost olmuş, arkadaş olmuş... bütün kişiler benim için insandır ve aynı çizgidedir. yalnız bana göre değil bu yargı... insanı kutsayan bu yargı, sanıyorum ortak yargımız, herkesin yargısı.

    dostluklardan çok düşmanlıklar, yakınlaşmalardan çok sürtüşmeler, barıştan çok savaş, zenginlikten çok yoksulluk, mutluluktan çok mutsuzluk, sütliman bir ortamdan çok dalgalı ve kargaşalı bir ortam bana yaşamanın tadını, çabanın ve vâr olmanın tadını vermiştir ve tanıklığını yapmıştır. yaşama sevincini de ben bu özde aradım. ben, yokluğa, yoksulluğa, çirkinliğe, kötülüğe daha çok saygı duydum.

    bir fabrikanın varlığı sermayesi mi, makinası mı, patronun kasası mı? elbette hayır, bir fabrikanın varlığı: işçisi. arılar gibi bal yapan, üreten, yaşamını sürdüren işçiler. işçilerin sesi, ayağı, evi, yolu, ekmeği, tulumları, çocukları, semti, gecekondusu, fırını, bakkalı, kasabı, yol parası, gelişi, gidişi, grevi, tutumu, sigorta, güvence, savaşımı... yaşamı oluşturan zincir budur.

    şunca yaşamım içinde ölüm için ölen için gözyaşı döktüğümü anımsamıyorum. bir evin en önemli kişisi, en yakınım ölünce de duygum değişmemiştir. yaşamın içinde olup da ölüye gözyaşı dökenler için çok üzüldüğümü söyleyebilirim. susmuş bir ev, canlılığı ve yaşam kavgasını duraksatmış bir ortam için elbette üzüldüm. ve üzüntünün ağır yanı burasıdır. ölümümde eşim, çocuklarım tek bir gözyaşı dökmesin istiyorum. benim için caddeleri dolaşsınlar, bir gazete alsınlar, bir kitap karıştırsınlar, kalabalık bir sinemaya gitsinler, bir konferans bir konser izlesinler...

    ey pruva önündeki kılıç sesleri, tanrılar, patrokloz, aşil, piriamos, hektor!
    yaşam için günlerce kılıç sallayan hektor!
    ey yaşam için demir eriten, eriyen işçi! ey yaşam için yüzü güleç, geri dönmeyen varlık!

    selam olsun olsun hepinize, herkese, yaşama...
    yaşam sevincine bin selam!

    ümit kaftancıoğlu

    http://ozturktatar.blogspot.com/…/blog-post_14.html
438 entry daha
hesabın var mı? giriş yap