7 entry daha
  • futbol taraftarlığı, çoğunlukla babadan oğula geçer.

    yavru taraftarın görevi, babasının tuttuğu takımı ağız dalaşlarında, sidik yarışlarında en iyi şekilde temsil etmektir. onun hiçbir şeyi böyle sahiplendiğini göremezsiniz. diğer takımlara ve bu takımların taraftarlarına karşı ise küfür ağzından eksik olmaz, geneller de geneller, bütün karşıtakımsporlular <buraya nefret içerikli bir kelime koy> dır onun için.

    takımı yenilince sanki kendi oynayıp kaybetmişçesine, bazen sahadakilerden bile fazla üzülür, ağlar, sinirlenir, saçını başını yolar, kavga eder. tuttuğu takım için adam öldüreni bile vardır. ama ne de olsa takım aşkıdır, seviyordur be - bununla gurur duyar.

    bazısı büyür, aklı başına gelir. futbolu olması gerektiği gibi, seyre değer bir oyun olarak görmeye başlar. maçı artık zevk için izliyordur. takımı yenince yine sevinir, yenilince yine birazcık üzülür, ama o kadar. insandır hata yapar der.

    ertesi gün arkadaşları dalga geçecek diye kaygı duymaz. onlarla bereber güler eğlenir.
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap