7 entry daha
  • "et fiyatlari ucuzlamayacaaaak" diye karsi cikilan islem. simdi emrah dincer tadindaki "boyle gelmis boyle gider, duzenler duzulenler" argumaninin seviyesini es gecip bir iki kelam edelim:
    imdi, her ticaret illa var olan emtia malin fiyati ucuzlasin diye yapilmaz. esya piyasasindaki cesitlilik artsin, kullanici istedigini bulabilsin diye yapilir.
    velev ki et ucuzlamadi. isterse ucuzlamasin yahu, ama isteyen parasini odeyip pahali brezilya etiyle beslensin, hatta kopegi reks'e gitsin wagyu biftek yedirsin. sanane ulan? sen git yine kayseri sucugunu ye iste afiyetle?

    "küçük üreticiyi öldürecek" diyenler var. hayirdir insallah, niye ölüyor yahu kucuk uretici, usutup verem mi oldu?

    imdi, et, emtia mallari arasinda ticarete en az yatkin urunler arasindadir - yukte agir, pahada hafif bir urundur. elektronik esyalara, eglence urunlere, ilaclara, tibbi malzemelere, kiymetli metallere vb. gore tasima ucreti (bkz: navlun) toplam degerinin onemli bir kismini olusturur. (100 kilo etin toptan degerini 100 kilo cep telefonu 100 kilo gitar 100 kilo antibiyotikle 100 kilo gumusle kiyaslayin isterseniz?)
    peki turkiye gibi dargelirli bir ulkenin genelinde ithal etin, yerli etten daha cok talep gormesi icin ne lazim? en basta ucuz olmasi lazim - et gibi vasifsiz bir emtia urununden bahsediyoruz burada.

    simdi arjantinli rodrigo patagonya'daki pampalarda bin kilo et uretecek. bunu donduracak, paketleyecek, konteynirlara yukleyecek, ozel olarak sogutulmus gemilerle 10bin kilometre otede istanbul limanina gonderecek. hayvan gibi tasima bedelinin uzerine bir de sigorta odeyecek, yetmedi bir de gumruk vergisi odeyecek. sonra o eti ankara'ya kamyonla dagitacak.
    erzurumlu huseyin ise urettigi eti 400 kilometre otedeki ankara'ya kamyonla gonderecek.

    peki nasil oluyor da, onca tasima ucretine, onca gumruk vergisine ragmen dunyanin obur ucundan gelen rodrigo'nun eti huseyin'in etinden daha ucuz oluyor ulan? biriniz sordunuz mu ulan bunu huseyin'e? "yahu huseyin sen bes liralik eti bize otuz bes liradan mi satiyosun lan?" dediniz mi?

    gungor uras pelerinini cikarma vakti geldi artik. ama son bir iki dokundurmayi da yapayim:

    1. petrol fiyatlarini ornek gosterenler alicilarinin ayariyla oynasinlar bir zahmet: petrolun fiyatinin %80'i vergi be evladim? belki petrol ithalatini da yasaklamak lazim, erke donergeciyle gideriz dort bir yana.

    2. sersemin sersemi sakirt surusunun "aman helal midir bu et? yaman helal midir bu et?" diye kivranmasini gordukce ayrica kahkahalar attigimi da belirteyim. olmus gitmis hayvancagizin etinin helalligi mefhumunun sacma sapanligini bir yana biraksak bile, helal olmasindan kime ne? begenmiyorsan gider kendin helal kesim et yersin, gider sultanbeyli'nde her gun iki koc kesersin yaradana kurban? elalemin yiyecegi hollanda inegi gotunu mu gerdi?

    3. et ithalatinin sonucunda hunkar begendimiz yeni zelanda kuzusuyla, guvecimiz arjantin danasiyla yapilirsa pek cok iyi olur, afiyet olur. britanya kiralicesi'nin ictigi twinnings keyif cayi'nin birmingham'da toplandigini sanan salak var midir bilmiyorum ama amerika'nin converse'i filipinler'de, avustralya'nin ugg'u cin'de uretilince ne kadar ironik oluyorsa bu da o kadar ironik olur heralde.
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap