7 entry daha
  • yemeğe düşkün insanım... hele ağzıma bir tat yapıştı mı, onu yemeden de duramam; allah biliyor kuldan mı saklayayım...

    gel gelelim üç aydır memleketi terk ettim. bir sürü şeyi özlüyorum tabii, çoğu zaman zor oluyor ister istemez, otuz sene istanbul'da yaşamış adam için... gel gör ki, git gel yaparken yemeğe dair bir şey özlememiştim şimdiye kadar... bu sabah uyandım, burnuma dün gece yediğim şahane italyan zeytinyağının kokusu geldi... tam mutlu mesut kahvaltımı hazırlayacakken nasıl olduysa kahraman düştü aklıma... evet uzun uzun anlattım ama, mantık sınırlarını zorlayacak şekilde o bizim zeytinyağı yemek öncesi gelen muhteşem salatayı, salata harika mezeleri ve sıcacık mısır ekmeğini; mısır ekmeği de o beklenen anı, muhteşem kahraman usulü kalkan balığını düşürdü aklıma...

    hayır arkadaş, memleketten uzakta buna torbot (turbo) balığı diyorlar... alakası yok, memleketteki kalkanın da zaten kahramandaki kalkanla alakası yok... bu adamlar büyü yapıyorlar bu balığa... o nasıl bir tattır, nasıl bir keyiftir aklım hayalim almıyor... hayır ucuz bir yer de değil, her gün gidilmiyor meret için. ama her sene bir iki yemeden de insan rahatlayamıyor, kafasından atamıyor bu balığın tadını...

    neticede beni gurbette memleketin yemeklerini özleme kavramıyla tanıştırmış yerdir kendisi efendim... boğaza elli metre olmasının bir avantajı yok, nitekim deniz görmüyor... kaldı ki, denizi görse, o yemekleri yerken orada oturan insan deniz görmez zaten... ama her şekilde aldığı parayı hak ediyor...

    gitmek isteyenlere söyleyelim, 125 tl'ye çıkarsınız buradan, daha aşağısında ya bir şeyleri kaçırdınız, daha fazlasında da demek mevsimi falan kaçırdınız...
45 entry daha
hesabın var mı? giriş yap