• hemen klasikleri belirtip konuya gecelim;
    -ilk 3 ay cok eglencelidir, yeni seyler gorulur.
    -6. ayda artik yalnizligin dibine vurursun.
    -1. yilda herkesten nefret edersin cunku kulturleri seni anlamaya yetmez.

    bundan sonra ya geri donersin ya da tecavuzden zevk almaya bakarsin. donmek ideolojim acisindan bir opsiyon olmadigi icin zevk almaya karar verdim. git gide kendimde bazi degisiklikler gordum ki pek hosuma gitmese de artik benim bir parcamdi bu farkliliklar. ne mi oldu? hemen sayalim;

    -oglenleri tandir yerine basit sandvicler yiyordum ve koymamaya baslamisti bu durum.
    -dolabimda en az iki cesit domuz eti oldugunu farkettim. ki ben domuz eti hic sevmedigimi sanirdim.
    -toplu tasima araclarina binmekten cekinmiyor, binerken sofore durdugu icin tesekkur ediyordum. (tren haric)
    -araba kullanmiyor, motosiklet kullaniyordum. hatta bisikletten bile zevk almaya basladim. (turkiyede sadece cocuklar biner diye dusunurdum)
    -en son turk televizyonu seyredeli yillar olmustu ve ben bunu su anda farkettim. ahmet cakar'i bile ozlemedigimi farkettim.
    -sokakta biri bana carpinca karsi taraf uzulmesin diye ozur diler olmustum.
    -etraftaki insanlarin yarisinin andaval oldugunu dusunmuyordum artik. hatta herkes benim gibi orta zekaliydi sanki.
    -hava, ruzgar, nem, basinc durumu artik bir gun onceden kontrol edilir olmustu. sabahlari ne giyecegime karar vermiyordum.
    -"yarin ne olacak" diye dusunmez oldum. yarin ne olacagi belliydi. durakta beklerken kamyon altinda kalacak halim yoktu.
    -dart, rugby gibi dandirik seyleri izlemekten zevk alir oldum.
    -hava 20 derece oldugunda nerdeyse anadan uryan gezer olmustum.

    bu maddeler daha uzar gider ama alisamadigim bir sey farkettim bunlari yazarken;
    besiktassizlik.
    sensiz gecen gunlerin...
50 entry daha
hesabın var mı? giriş yap