• öncelikle yazının esas amacı fantastik kurgu edebiyatıdır, verilen örnekler bu yelpazede olacaktır ancak söylenen çoğu şey bilim kurgu, korku edebiyatı gibi hayalgücüne dayalı bir çok alan için geçerlidir ki bütün bu alanlar birbirlerinden farklılıkları olsa da, ayrı ayrı düşünülemeyecek alanlardır. hepsi kaçış edebiyatı adı altında ele alınabilir, aslolan gerçeklik sıkıcılığından kaçıştır benim bakış açıma göre. o nedenle diğer bir başlıkta ki şu yazıma gözatmakta yarar var.

    (bkz: kaçış edebiyatı/#17308697)

    ilk olarak fantastik kurgunun çok derin bir alan olduğunu öğrenmek gerekir. bu derinlikten kasıt, hem piyasada popüler olan eserlerin ardında, çoğu zaman onlardan daha üstün, eski ve geniş bir külliyatın olduğu, hem de edebi anlamda çok üstün eserlerin varolduğudur.

    özellikle yeni nesiller şanssızdır fantastik kurgu alanında. kendilerinden önceki nesillerle karşılaştırıldığında oluşan bir şanssızlık. bu şanssızlık sanatın, ilgi alanlarının bir çoğunda olduğu gibi çağdaş eserlerde elle tutulur kalitesi olan eserlerin azlığı ve popüler kültürün sunduğu çerezlerdir. ayrıca sizden önceki nesiller frp ortamlarında, baldurs gate gibi pc oyunlarının çıktığı zamanlarda yaşadılar. bu noktada bir not düşmek lazımdır ki yanlış anlaşılma olmasın, bu dediklerimden kastım, yeni olan hiç bir şeyi beğenmeyen bir kodomanlaşma sürecinin sancıları değildir, açık seçik bir şekilde karşımızda olan günümüz dünyada sanatın neredeyse bütün dallarının içinin boşalması sürecidir. bu konuyu daha fazla uzatmadan atlamak, esas mesele bu olmadığı için gereklidir.

    bu popülerleşme, şanssızlığın yanında, eğer seçici davranılabilinirse eski nesillerde olmayan bir şans getirmektedir ki o imkan şansıdır. e-booklar olsun, internet olsun, kitapların daha fazla çevrilmesi olsun, eski nesilin elinde olmayan bir çok imkan ve fırsat yeni çağda bu işe bulaşanların emrine amadedir, bunu iyi kullanmak lazım.

    size bir çok çerez sunulacaktır, isim olarak vermem gerekmez bu noktada, popüler olan yeni sayılabilecek edebiyat/sinema alanlarındaki eserleri düşünebilirsiniz. çerezlerin yanında, bu derin dünyadan kimi eserler popülerleştirerek kimi zaman çok başarılı (örn: yüzüklerin efendisi) kimi zaman da berbat bir şekilde size sunulmaktadır, sunulacaktır. bunlardan bir şekilde, bu dünyaya giriş yaptı iseniz, sığlıklardan derinliklere doğru açılmaya hazırlanın, çünkü o gördükleriniz, okuduklarınız okyanusun sadece görünen kısmıdır.

    mesela, yüzüklerin efendisi ya da orjinal ismi ile the lord of the rings. fantastik kurgunun tanrısı sayılan j. r. r. tolkien tarafından yazılmış insanlık tarihinin en önemli kitaplarından biri. lotr, tolkien'in yazmış olduğu middle-earth (orta-dünya) tarihinin kapanış sahnesidir. yani bu tarihin öncesi de söz konusudur. olaya yüzüklerin efendisi ile giriş yapanlar ve orada kalanlar korkmasın, hikayenin başını okumadan sonunu mu okuduk diye. bu size bir şey kaybettirmez, ayrıca lotr başlangıç için mükemmel bir sahnedir ve bu dünyaya girenlerin büyük bir kısmı bu trilogy (üçleme) ile dahil olmuşlardır. lotr'dan sonra yapılması zorunlu olan, sünnet olan, hac olan vsvs noktayı gözden kaçırmamak gerekir.

    middle-earth tarihinin başlangıcı (dünyanın yaratılışından itibaren) ve subjektif bir değerlendirmeyle insanlık tarihinin gelmiş geçmiş en iyi eserlerinden biri olan silmarillion bu yola başkoydu iseniz atmanız gereken en önemli adımdır. bu kitabı okumadan, fantastik kurgu veya tolkien hakkında her hangi bir şey öğrenmiş, kazanmış sayılmıyorsunuz. silmarillion'u sayfalarca övebilirim, neden bu kadar mükemmel bir eser oalrak gördüğümü argümanlarla sıralayabilirim, ancak bunu kendinizin keşfetmesini isterim. ayrıca yine de isterseniz gerek burada olsun, gerek başka kaynaklarda bu kitap hakkında yazılmış bir çok görüş ve inceleme bulabilirsiniz. demem o dur ki silmarillion'u okumadan aldığınız her bir nefes israf olarak düşünülmektedir.

    silmarillion'dan sonra akallabeth and of the rings of power (güç yüzüklerine dair) isimli kitabı okursanız eğer, lotr'daki hikayenin başlangıcına gelmiş, kavramış ve anlamış olursunuz.

    tolkien hakkında yazacaklarımı uzatmamak için kendimi kasarak, fantastik kurgudaki diğer önemli isimlere, mutlaka okunması gerekenlere gelmek istiyorum. bir çok yazar, tolkien'in yaratımındaki öğelerden yararlanarak eserler ortaya koymuşlardır. kimileri bu mirasa yakışacak işler yaratmışlar, kimileri ise başarılı olamamışlardır. ben ise burada özellikle daha farklı olanlardan bahsetmeyi tercih ediyorum.

    tolkien sonrasında, kişisel olarak bir sıra sunamayacağım, sadece okunmasını şiddetle tavsiye ettiğim isimlerden kısa kısa bahsedeceğim. ayrıntılı bilgilere isterseniz kendiniz ulaşabilirsiniz.

    michael moorcock tarafından yaratılmış olan elric of melniboné destanı ve bu serinin içinde yer aldığı eternal champion destanı. tüm bu destan içinde özellikle elric karakteri görebileceğiniz en özgün karakterlerden biri olmasının yanısıra, destan da yaratılmış en başarılı eserlerden biridir. sürekli bir melankoli havasına hazırlanın okurken.

    tolkien tanrı ise eğer, tanrıça ancak ve ancak ursula k. le guin olabilir. bu eşsiz hanım, fantastik kurgu ve bilim kurgu alanlarında külliyatın en önemli eserlerini yaratmıştır. özellikle fk alanında earthsea (son çıkan kitap ile birlikte yerdeniz beşlemesi halini almıştır) serisi mutlaka okunması gereken bir seridir. sembolik anlatımın dibine vurmuştur hikayelerinde, büyümek, cinsellik ve ölüm gibi temaları hikayelerin ardında bize anlatır.

    zamansız ölümü ile bizleri mahveden robert jordan ın eseri the wheel of time (zaman çarkı) serisi bu alanda, henüz bitmemiş olmasına rağmen ortaya konulmuş en mükemmel eserlerden biridir. fantastik kurguya daldıysanız kitap okumayı seversiniz ve bu yüzden genel okurların tersine uzun daha uzun kitaplar ararsınız. ortalama biner sayfadan oluşan (an itibariyle 12 kitap) kitapları okuma açlığını en çok doyuran kitaplardan olsa da yine de yazarın mükemmel kurgusu ve büyüleyici anlatımıyla her seferinde hemen bitmektedir. keşke biraz daha uzun olsa dilekleri doldurur okuyucuları. yazar öldükten sonra kitaplarına brandon sanderson tarafından devam edilmektedir. çıkan son kitaba bakınca gayet başarılı olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.

    diğer bir önereceğim seri roger zelazny tarafından kaleme alınmış olan the chronicles of amber (amber yıllıkları) serisidir. özellikle paralel evrenler, gölge dünyalar konusu çok güzel bir şekilde işleyerek çok başarılı bir background yakalayıp, kurgusuyla mükemmel bir şekilde işlemiştir. savaşlar, paralel dünyalar, politik çekişmeler, büyü, yaratım, kaos vs düzen gibi konuları ele pek başarılı bir şekilde almıştır. zelazny de lady ursula gibi bilimkurgu alanında çok başarılı eserleriyle de tanınmaktadır.

    daha bahsedecek bir çok kitap olmasına rağmen şimdilik bunlarla kalmayı tercih ediyorum. elbette tavsiye edilecek bir çok seri, kitap var, belki şu an aklıma gelmeyenler de söz konusu belki de henüz bilmediklerim. gereğinden fazla uzattım zaten büyük ihtimalle. ancak eklemek istediğim bir kaç husus var. öncelikle her okuyucunun veya yazarın favorileri farklılaşabilir, ve bu tarz yazılar asla objektif olamaz. bu nedenle kişisel zevk ve ilgimle dolu bir yazı olduğunu belirtmek isterim.

    eklemek istediğim diğer bir konu ise okunması gereken kitaplar dışındaki öneriler. kurgu, hayalgücü, kaçış edebiyatı dünyasının tek bir alanına kapatmayın kendinizi. yok aman efendim ben teknoloji sevmem, yok ben elf cüceleri sevmem, o ne öyle büyü çok mistik vs yaklaşımlarla, her bir alandan (fantastik kurgu, bilim kurgu, korku vb) alabileceğiniz hazlardan mahrum olmayın.

    son olarak büyük üstad edgar allen poe dan, -affına sığınarak- bir cümleyi çalarak bitirmek istiyorum.

    bu yazıyı, düşlerin tek gerçeklik olduğuna inananlara adıyorum.
21 entry daha
hesabın var mı? giriş yap