201 entry daha
  • ikitelli'de çalıştığımız bir firma var. çeşitli ürünlerimizi alıyorlar. iki ay önce yeni bir satın alma müdürü işe almışlar. saf bir eleman, zaten anlaşılmış fiyat üzerine iki saat pazarlık yaparak iyi satın almacı olunacağını sanıyor.
    buraya kadar normal, zaten artık iyi fiyatla ürün satamaz olduk.
    neyse, bizim ikitelli'deki satış elemanı geçen gün oraya gitmiş, bu elemanla sohbet ediyorlar. eleman anlatıyor:
    "abi geçen gün benim kız (üç-dört yaşlarında bir kızı var) annesiyle beraber sokakta yürürken, yol kenarında çiçek düzenlemeleri filan yapan bir kadın var, onun önünde ayağı takılıyor, toprak filan etrafa saçılıyor. kadın, kıza "kızım dikkat etsene" gibi bir şey söylüyor. bizim kız da ne derse beğenirsin, "sen kimle konuştuğunu sanıyorsun, benim babam çok büyük firmada müdür, benimle böyle konuşamazsın" diyor."

    buraya kadar da olabilir, kız evde duyduğu konuşmaları büyütmüştür, çocuktur, ne bilecek bunun terbiyesizlik olduğunu, sen onu uyarırsın, bir daha yapmaz.

    eleman devam ediyor: "ya işte gördün mü, benim burada ne kadar önemli görevde olduğumu küçücük kız bile anladı, kerata zaten çok zeki duyduğu her şeyi hemen öğreniyor, filan falan, bik bik bik.
    yani bu gerizekalı kızın kulağını çekip, "sakın bir daha böyle bir şey yapma, o kadıncağızdan özür dilemen gerekiyordu" demiyor, bu hareketi gülerek karşılıyor. hadi kendisi amsalağın teki ama ne yazık ki yetiştirdiği yeni neslin de ağzına sıçıyor.
    yazarak derdimi anlatmak zor oldu ama umarım hissettiklerimi aktarabilmişimdir. konudan biraz uzaklaştım galiba, ama sibel arna'nın yazısı bunları aklıma getirdi.
200 entry daha
hesabın var mı? giriş yap