4 entry daha
  • 04:43
    yataktan yavaşça kalktı. saatin kaç olduğunu merak etti önce. hava daha aydınlanmamıştı ya da son bir kaç günden beri yağan yağmur ve kapalı hava hala terketmemişti şehri. duvardaki saate baktı, boşuna bir çabayla gözlerini kısıp saati okumaya çalıştı. cep telefonunun saati aklına geldi, odanın diğer ucundaki masaya doğru seyirtti. telefonu el yordamıyla bulup saati okuyabildi sonunda. 04:43.

    niçin uyandığını hatırlamaya çalışırken yavaş yavaş bilinci açıldı. bölük pörçük imgeler dolandı beyninde.
    gecenin bir körü, dar bir sokakta koşuyor, hayır birini takip ediyordu. köşeyi dönerken savrulan saçları hatırladı. nefesi hızlanmıştı kontrolsüzce, hala ayakta olduğunu farketti. masanın yanındaki koltuğa bıraktı kendini.

    hatırlamak için zorladı beynini, bir önceki hatırladıklarıyla hiç ilgisiz görüntüler dolaştı aklında.
    güneşli bir gün, hayatı boyunca hiç gitmediğinden emin olduğu bir cafede oturuyordu. karşısındaki masada el ele bir çift, belli ki adam komik birşeyler anlatıyor, kadın da ilgiyle hem adamı izliyor hem de dinliyordu. gözlerindeki parıltıyı okadar net hatırlamasına şaşırmıştı ama anlam da veremedi. midesi kasıldı kıskançlıkla.

    derin bir nefes aldı, saate bir daha göz atmak istedi. 04:47

    yine geç kalıcam işe diye içinden geçirirken kolktuktan zorla kaldırdı vucudunu. ayağını masanın köşesine çarpınca telefonu koltuğa fırlatıp, küfürler ederek yatağa girdi. yastığa başını koyduğunda sokağın köşesinden kaybolan saçları hatırlamaya çalışıyordu. sırtüstü uzanıp tavana bakmaya başladı.

    yine cafedeydi, çayından – en azından o çay olduğunu düşünüyordu – bir yudum alıp elindeki gazeteye döndü. çayından bir yudum daha almak için uzandığında karşısında oturan kadını gördü. 25 – 30 yaşlarındaki kızıl saçları ve yeşil gözleri aklında kalan ayrıntılardı. kadın gözlerini gözlerine kilitlemiş, sanki saatlerdir orda oturuyordu da sohbetleri yarım kalmış, ondan bir cevap bekler gibi bakıyordu.

    yeniden uykuya daldığını farketmemişti bile. herşey, heryer yine değişti bir anda. yeniden o dar sokakta buldu kendini. hızla savrulan saçların arkasından köşeyi dönerken çatıdan damlayan suyu hisseti yanağında.
    yolun sonundaki merdivenleri hızla tırmanan kadın silietini seçti zorlukla, kadın son merdivene ulaştığında arkasına döndü, belli belirsiz el salladı ve aşağı atladı. donup kaldı, hiç bir şeye anlam veremez oldu, mantıklı düşünmeye çalışması uyanmasına neden oldu.

    güneş doğmuştu, duvardaki saate baktı. 09:15

    kalkıp giyinirken hala savrulan saçları düşünüyordu.
137 entry daha
hesabın var mı? giriş yap