3 entry daha
  • kişisel gözlemlerin sonucu oluşmuş kanaatim odur ki bu sorunların çoğu okumamaktan, bilgiyle ilgilenmemekten kaynaklanıyor. bizi biz yapan 10,000 yıllık tarihi, bu tarih boyunca insanlığa etki etmiş düşünceleri, yaşayış biçimlerini bilmeden; romanlarda, filmlerde, tiyatrolarda anlatılan başka hayatları irdelemeden sudan çıkmış balık gibi kalıyor, inandıklarımızın tek gerçek olduğunu sanıp başka gerçeklere inanlara şaşırıyoruz. edebiyatla alakadar olmayan, roman, hikaye, şiir okumayan bireyler tüm hayatın kendi hayatları; psikolojiden, sosyolojiden, tarihten bihaberler, tüm gerçekliğin kendi gerçekleri oldugu yanılgısına kapılıyorlar.

    o kadar ciddiye alıyoruz ki kendimizi ve o kadar da dar zamanlarda yaşadığımıza inanmışız ki kısacık hayatlarımızı dolu dolu yaşayabilmek adına çabucak yargılara varıyor, yargıların ve algıların bize ait oldugunu göremeden, çabucak yaşıyor, çabucak göçüp gidiyoruz.

    gidip sorsak, hemen herkes anlatılanların kendisi için pek de doğru olmadığını , gayet rasyonel bir dille ve gayet başarılı bir şekilde iddia edebilir, bizi ikna edebilir. oysa hayatları, hayata ve insanlara karşı tavırları tüm bunların kavranmamış olduğunu gösteren izlerle ile dolu.

    bu arada, bendenizi evrensel aklın temsilciliğine soyunmakla suçlayacak olanlar çıkabilir: kendilerine herhangi bir cevap vaadetmediğimi şimdiden söylemeliyim.
23 entry daha
hesabın var mı? giriş yap