9 entry daha
  • bazı kitaplar yıkıcıdır, okurken gözleriniz dolar. bunun sebebi sizi sizle çarpmasıdır. yani yazarın elinde sadece "acılar" vardır. ve acıların aslında evrensel ve ortak olduğu, birbirimizden çok farklı sıkıntılara düşmediğimiz ve hatta hepimizin yaşadığı "acıların" tamamen aynı olduğu sadece renklerinin değiştiğini düşünürsek, cioran bunu en iyi ortaya serenlerden biridir. bu intihar sebebi kitabında da -gerçekten öyle, cioran okuyup intihar edenlerin sayısı azımsanmayacak kadardır, özellikle romanya'da- büyük tokatlar atılır okuyucuya;

    "bir hastanenin bekleme salonundaydım: yaşlı bir kadın bana dertlerini anlatıyordu... insanların tartıştıkları şeyler, tarihteki kasırgalar - onun gözünde bir hiçtiler: zaman ve mekân içinde bir tek onun derdi hüküm sürüyordu. "yemek yiyemiyorum, uyku uyuyamıyorum, korkuyorum, mutlaka cerahat var," diye sıralıyordu, dünyanın kaderi buna bağlıymış gibi çenesini sıvazlayarak...
    tiridi çıkmış, çenesi düşük bir kadının kendine dikkat edişindeki bu aşırılık, önce beni dehşetle tiksinti arasında kararsız bıraktı; sonra, sıra bana gelmeden hastaneden çıktım gittim, ağrılarıma ilelebet "sırt çevirmeye" karar vermiştim...
    "her bir dakikamın elli dokuz saniyesi," diye söylendim sokaklarda, "acıya ya da... acı fikrine vakfedilmiş. keşke bir taş olabilseydim! 'yürek': bütün azapların kökeni... nesneye imreniyorum... maddenin ve donukluğun lütfuna... küçük bir sineğin gelgiti bana kıyamet bir iş gibi görünüyor. kendinden çıkmak günah işlemektir. rüzgâr, havanın çılgınlığı! müzik, sessizliğin çılgınlığı!
    bu dünya hayatın önünde pes ederek hiçliğe karşı kusur işlemiştir... hareketten ve rüyalarımdan istifa ediyorum. nâmevcudiyet! tek zaferim sen olacaksın... 'arzu', sözlüklerden ve ruhlardan hepten silinsin! yarınların başdöndürücü şakası önünde geriliyorum. ve bazı ümitlerimi hâlâ muhafaza etsem dahi, "ümit etme melekemi" hepten kaybettim."
74 entry daha
hesabın var mı? giriş yap