22 entry daha
  • tartışmayı, dönüp dolaşıp ana dilde eğitim noktasına çeken kürtler hakkında, kendilerinin de kapıldığı en temel yanlışlık, her şeyden önce türkiye'yi kendi dillerinde eğitim alabilecekleri bir ülke düzeyinde görmeleridir. türkiye'yi isveç, norveç, almanya gibi gelişmiş devletlerle kıyaslayıp "ama oralarda kendi dillerinde eğitim-öğret.." diyebilmek için büyük manipülasyonlara maruz kalmış olmak gerekir -ki maalesef kalındı- henüz kendi içinde dil birliği olmayan kürtçe'nin, hem de bu türkiye'de, üstelik hem akademik hem sosyal seviyede işler hale gelebilmesi için, bu ülkenin diğer tüm sorunlarını en aza indirgemiş olması gerekir.

    türkiye'nin köklü üniversitelerinden, örneğin odtü'den, boğaziçi, galatasaray, itü'den yayınlanan türkçe makaleleri bir köy kahvesinde dağıtsan, amcaların yarısı açıkta kalır. bunun dışındaki ekonomik temelli tüm talepler ise, ülkenin her bölgesinde, doğu anadolu, karadeniz ve iç anadolu'da, bugün istanbul'da her kökenden insanın ihtiyaç duyduğu, güneydoğu'da ise her ırktan insanın yaşadığı yoksunluklardır.

    bu durum her siyasetçi, yazar ve aydın tarafından sürekli dile getirilip, etkisini yitirdiyse de bu onun gerçek olduğunu değiştirmez. o yüzden 80 sonrası ordu travmalı, sendelenmiş ruhlarınızdaki ürkekliğin eseri bir duyguyla pkk'ya sempati duymanızı anlayan biri olarak, artık darbe tehlikesinin azaldığını, fakat pkk'yı durdurmadan, üstelik bunu sizler halk olarak yapmadan, karşılıklı konuşacak düzeye nasıl gelebileceğimizi anlamaya çalışıyorum. devletle kürt halkını kastetmiyorum; bizler halk olarak nasıl oturup da cumhuriyetin dil devrimindeki gibi resmi dil oluşturma bilinci ve hevesiyle kürtçe'yi konuşabiliriz? her iki taraf da çocuklarını kaybediyorken, bunu hangi cesaretle tartışılacaklar listesinin tepesine koyabiliriz?
    çünkü dünyada çok az hareket vardır ki, halklar tabanında gizli ya da açık bir onayı olmadan kotarılabilsin.

    türk halkı medya, siyaset, dış politik vesaire sayesinde, zaten kürtlere olan sevgisini yitirmeye yüz tutmuş durumda, bir de masada şehit cenazesi varken sizin insana dair taleplerinizi ne dinleyebilir, ne de dinlemek ister. ben birkaç gün önce fantastik-kurgu sayılabilecek bir başlık açmıştım; 3 temmuz 2010 kürtlerin pkk'yı protesto mitingi şeklinde, işte buradaki entry sayısı ve olumsuz yorumlara da bakarsanız, bu yönde sözlük gibi kalburüstü sayılabilecek bir özgürlükte dahi, böyle bir mitingin gerekliliğine ilgi göstermeden, bunu hayata geçirmeden, nasıl saygı ve sevgiyle uzlaşabiliriz? ancak böyle bir mitingin ardından, belki devletin soğuk yüzüne değil de, kalpleri yumuşamış, sükunetle dinleyen bir türk halkına sorunlarınızı anlatabilirsiniz. pkk karşıtı olmayı, "bu bir türk talebidir" diye reddeden komplekslere kapılmadan başarmak, talep edilen tüm mantıklı ve mantıksız özgürlük haklarını dile getirmek ve makul olanlarını almak için bir önkoşul haline gelmiştir; bunu lütfen görün!..

    edit: paragraf.
49 entry daha
hesabın var mı? giriş yap