29 entry daha
  • big bang teorisi aslında 1842'de christian doppler tarafından doppler etkisi'nin insanlığa tanıtılmasıyla maddeleşir denebilir. evrendeki diğer galaksilerin bizden (bkz: samanyolu) uzaklaştığının/ bize yaklaştığının kanıtı olan doppler etkisi, günlük hayatta kaldırımda bir arabanın yanımızdan geçerken çıkarttığı sesle bile gözlemlenebilir (arabanın sesi yanımızdan geçerken iyice yüksek bir frekans alır ve geçip gittiğinde ses kalınlaşarak alçalır. hatta hatta günümüzde bu etki polis arabaları tarafından hız radarlarında kullanılmaktadır. wikipedia linkinde oldukça açıklayıcı görselleri bulunmaktadır).

    doppler etkisi'ne göre uzayda bizden uzaklaşan bir yıldız renk spektrumunda kırmızı uca doğru kayacaktır (bkz: kırmızıya kayma) (bu fenomen elektromanyetik ışımanın dalga uzunluğunun artmasıyla oluşur), yaklaşanlar ise mavi uca doğru kayacaktır (bkz: maviye kayma).

    1920'lerde fark edilen bu renk kaymaları, (hubble uzay teleskobu'na adını veren) edwin hubble tarafından yıllar boyu kataloglanmıştır ve hubble (beklenenin tersine) gökyüzündeki neredeyse tüm cisimlerin hızla bizden uzaklaştığını ve kırmızıya kaymış olduğunu keşfetmiştir (az da olsa maviye kaymış olan da vardır). 1929 tarihli kitabında ise kendisi bu kırmızıya kayma olayının dev galaksi kümelerinde bile rastgele olmadığını, kırmızıya kayma oranının o galaksinin bizden uzaklığıyla orantılı olduğunu söylemiştir. ve evreni incelemelerimizde kırmızı rengin asla sabit olmadığı da göz önünde bulundurulursa bu da evrenin statik olmadığını, her an her yere genişlediğini açıklar. yani galaksiler arası uzaklık her an değişmektedir.

    hubble'ın bu buluşları zamanda big bang denebilecek olan bir nokta olduğunu önerdi. bu noktada her şey (zaman/mekan) sonsuz küçüklük ve yoğunluktaydı. bu durumda yaşadığımız, gördüğümüz, algıladığımız (yani evrendeki her şey) bu noktada birdi. ve bu nokta patladığında şu anda halen yaşanan evrenin genleşmesi olayına şahit olduk.

    big bang teorisinin getirdiği bir düşünce de (stephen hawking'in sık sık belirttiği gibi), bu her şeyin tek olduğu noktanın var olmasının bilinen tanrı normlarıyla çelişmesidir. mantıken her şeyin bir olduğu bir noktanın zaman içinde geçmişi önemsizdir; geçmiş olaylar bu sonsuz tekliği etkileyemez ve tüm gelecek öngörüleri bu yüzden imkansızdır (bilimsel açıdan geçmiş/gelecek ışık konisi tanımları için buyrunuz ). burada tabii ki tanrı evreni big bang sırasında yarattı demek mümkün, fakat evren big bang'dan önce yaratıldı demek anlamsız olacaktır. yani stephen hawking'in terimiyle :

    "genişleyen bir evren, bir yaratıcı olmasını engellemez, fakat yaratıcının işini yaptığı zaman dilimini kesinlikle sınırlıyor!"
163 entry daha
hesabın var mı? giriş yap