88 entry daha
  • ben boyacı halil'i severim. müşfik kenter'i de severim ama onunla ilgisi yok, ben halil'i filmi ilk izlediğim zamandan beri severim. benim sevmek zamanını sevmek zamanım 25 yaş civarina denk geliyor galiba ama "ben sizin fotoğrafınıza aşık oldum"un halil'i ta o zamandan beri geleceğimize ipotek koysa da severim.
    derviş mustafa namlı fadıl garan abimizin yalandan elinin ucuyla pencere pervaz boyamasını da, ud çalar gibi yaptığı yerleri de, hadi o da kabulüm orgla tuti mucize güyem çalinan müziklerini bile severim.
    ovidius'in sevişme yolu, 2000 yillik ars bilmemne kitabi elinde offlaya puflaya kendini yatakta oradan oraya atan selma özcan'ı bile severim bak. o kitabin bu kadinin elinde, bu filmin içinde ne işi var diye düşüne düşüne severim. "aşk özlemi içinde yanan bu histerik kadin pozlari" falan ne diye düşünmem. kadinin bu kitabi okumasının, ben öyle iki fotoğrafina aşık oldum edebiyatina kanmam, kolay külyutmam, bu meselelere ta 2000 yıldan beri hakimim, bilinçli bir sevişme ve baştançıkarma kullanıcısıyım demek istediğini düşünür bu selmayi bile öyle severim. sevişmek tabi o zamanlar aşık olmak denilen şeyle aynı kapiya çikar ufaktan diye saf saf severim. pazardan aldığı üç çakmağın ikisinin boş çıkmasıni bile hoşgörüyle karşılayan makamımız, buraya kadar bu konudan bahsetmediğiniz için siz sözlük yazarlarına da teşekkür ederken ulan nuri bilge, senin yaptığını 45 sene önce yapanlar var diye nankön nankör, küfrede küfrede severim. ki bu sevme işinin küfrede küfrede yapılanı da güzel olabilir ve bu filmden çıkan sonuç bu olabilir yani, abiler. işi insan ticaretine dökmeden ama. gerisine karışmam.
652 entry daha
hesabın var mı? giriş yap