5 entry daha
  • günübirlik, hayatta fırsat bulup yapabildim denilen şeylerin şirin ev sahibi, üstelik kira da almıyor. bi sabah kalkıyorsun, "büyükada'ya gidip bisiklete binmeliyim." diyorsun. "e kahvaltı?" diye soran anneye yerim bi şeyler diyorsun. hoppala paşam malkara keşan düşüyorsun ankara-istanbul yoluna. bir deyim hiç bu kadar lezzetli olmamıştı ağzında, inan bana. cam kenarı biletinin işaret ettiği yerde kocaman bir teyze. hadi ben neyse de, peşi sıra geride kalan evler, ağaçlar, duble yollar hiç bakmayın ardınıza teyzem uyudu çoktan. ben de kitap okuyorum, söz bi dahakine.

    eski dostlarla buluşma andı: gencim güzelim doğruyum, hey taksim! nam-ı diğer ayrılan yollar*, işte buradayım oğlum. 26 temmuz 2010 istanbul yağmuru. aa ağlama melis. ben de özledim, sırılsıklam. biraz muhabbet, azıcık hal hatır, lanet olası iş güç. gitmek mi zor kalmak mı, altı üç kapı alır mı, mars'ta hayat var mı? sen bilirsin istanbul. anlat istanbul. ya da sus istanbul, yarın erken kalkacaksın.

    çok bekletmedim değil mi? hep son anda yetişirim de vapura. ayrıldı ayrılacakken atlarım boynuna: bırakma beni buralarda. birlikte gittiğimiz en güzel yer ilan ediyorum büyükada'yı, takdis ediyorum, sir unvanı veriyorum, yüceltiyorum bana ihtiyacı olmayan varlığını. akşama varırken gün, teşekkür ediyorum sana, olur olmaz anlatıyorum, lafı uzatıyorum, son vapur kaçsın diye. ve yine son anda yetişiyorum ben, her şeye.

    son olarak üç kere: yemişim master'ını da doktorasını da. oh be!
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap