bugünün saraylısı
-
hem dizi versiyonu hem de esas romanı farklı ele alınması gereken eserdir. dizi uyarlamasında herşeyi kitaba bağlı kalınmamış etler sıyrılmış kalan etin üstüne yeni bir et eklenmiştir ki bu esere yeni bir biçim vermiştir.
üstüne üstlük şimdi olduğu gibi seneler sürebilecek bir dizi yapma imkanını veren malzeme sulandırma taktiğini güdülmemiş efendice aklı başında damakta tad bırakan ölümsüz bir eser vucuda gelmiştir.
işte olması gereken türk sineması mantalitesi ve diziciliği bu olmalıdır. gümbür gümbür kafayı fanfini fin fon eden müziklerle uzun uzun sahnelerle bol bol uzatılan diyaloglarla bu iş olmaz olamaz. gerçi oluyor ama malmunz eşeğin olmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi derler diyerek bu bahsi kapatıyorum.
şahsi kanaatimce hem uyarlamanın hem de roman formatının özü şudur. uyarlamasıından vardır kitabında yoktur;
eskiden mahallemizde bir çeşme vardı. herkes suyunu o çeşmeden doldururdu. hiç durmadan akar dururdu. akması hiç durmazdı. kaynaktan gelirdi çünkü.
ben nedense o akan suya acırdım. ziyan zebil oluyor diye üzülürdüm. çocukluk işte, çocukluk...
oysa çeşme akmazsa kurur, kaynağı dağılır gider.
akan çeşme berekettir.
sevmedin mi kurursun.
yaşamadın mı kurursun.
toprak gübre olursa mahsul verir.
yağmur yağarsa bereket olur.
güneş açarsa kuşlar öter.
bebek meme emerse büyür.
demir işlenirse makina olur.
insan da severse diri kalır.
sevginin yaşı da başı da yoktur.
sevmedinmi kurursun.
sonrada başlarsın içmeye, sonuna kadar içmeye.
vel hasıl-ı kelam her türk vatandaşının okuması ve izlemesi gereken eserdir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap