• şanslı olup olmadığına henüz karar veremediğim bebektir.

    25 yaşındaki kendimi geçtim, 60 yaşındaki babamın bile bırak 20 bini, bugüne kadar çekilmiş sadece bin fotoğrafı olduğundan dahi şüpheliyim. haliyle birim başına düşen önem ve anlam yoğunluğu bir hayli yüksek. ayrıca bunların yarısından fazlası elle tutulan, kokusu olan, hiç tadına bakmak aklıma gelmedi ama tahminimce acı da bir tadı olan fotoğraflardır. dijital fotoğraflargibi sadece göze hitap eden 0 ve 1'lerden oluşmuyor yani.

    belki de kıskanıyorum ben bu bebeği. bebeklğimden vazgeçtim ilk çocukluğumun bile tam olarak neye benzediğini aklımda canlandıramıyorum. yeterli veriye sahip değilim bu konuda. 3 boyutunu çıkaramıyorum. kafatasım neye benziyordu bilmiyorum mesela tam. bu bebek daha 3 aylık ve gün be gün vücudundaki değişimleri ilerde kahve eşliğinde keyifle gözlemleyebilecek. tabi bir virüse bakar arşivin uçması. benimki ise bir kıvılcım..

    yine de;

    bebek amına koyim ya,
    bebek afedersin.

    her gün 240 değişik açıdan 7'şer poz çekmenin alemi nedir yahu?

    internetten bir bebek fotoğrafı bul, arada 7 fark çıkaramazsın.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap