zakynthos

• yunan adası kartpostallarında bembeyaz bir kumsalda batık bir geminin durdugu koyun bulunduğu adadır..
  benim için girit'ten alınmış olan hediye bir kitap ayracı ile başlayan maceradır.
  burası neresi diye diye sonunda bulduğum ve sonunda bu yaz tatilinde gittiğim adadır.
  santorini ve mykonos'a göre büyük, girit'e goreyse oldukca kucuktur. 1 gunde adanın hepsini araba ile dolasabilirsiniz.
  ada merkezi klasik bir yunan adası görünümündedir. ama kesinlikle "bir adaya gidiyorum, harika deniz ürünleri yiyeceğim hayaline kapılmayın, musakka ağırlıklı bir greek mutfagı heryere hakim. argasi kalabalık merkezlerinden biri olup merkezin tam göbeği ingilizler için inşa edilmiş gibidir. diğer bazı benzeri merkezler ise laganas, porto nikolas, capse skinari ve keri'dir.
  port nikolas'tan kefalonia'ya feribot almanız mümkün, gunde bir kez 09:45'te kalkan feribot aynı gün 18:30'da zackyntos'a geri döner. giden feribot kefalonia'da livathos'a varır. eger arabanız, motorunuz vb yoksa ya taksi çağırıp 20 euro verip sehir merkezine gitmek zorunda kalırsınız ya da hemen yokusun yukarısındaki restoranda birseyler yiyip 20 dk yuruyerek dik merdivenlerden inerek muhtesem bir koyda denize girebilirsiniz.
  kefalonia'da herkes inanılmaz misafirperver. hele türk olduğunuzu duyan herkesin verdiği tepki aynı "binbir gece"...hiç seyremediğim için yorumda bulunamadım ve herkes de inanılmaz sasirdi..
  en muhtesem kapuska'yı merkezde (limana yakın bölgede) dimitri's tavern'de, en harika greek salad'i latvias tavern'de, en harika deniz ürünlerini 'agnadi tavern'de yiyebilirsiniz.
  benim için en güzel deniz (ılık) laganas'ta ve keri'deydi. en soguk deniz ise (aynı zamanda da taslı) porto nikolas civarındaydı.
  santorini, mikonos ve girit'i görmüşseniz gidilebilir ama onları görmeden gitmenin pek bir anlamı yok diye düşünüyorum ben.
  krizin vurmus olduğu yunanistan'da ada içinde merkezde hiçbir restoranda kredi kartı geçmiyor. nakit paranız azsa dimdizlak kalabiliyorsunuz.
  
  herseye ragmen ship wreck için görülmeye değer..gerci aynı anda 200'er kişilik 2 feribotun yanaşmasıyla tam da bir et pazarının ortasındaydık ama yine de hayatımda görmediğim bir deniz ve de kumsal rengi gördüm...adaya geliş sebebimi hatırladım...gördüm rahata erdim..
  blue caves gercekten de inanılmaz...kaya yapısının kalkerli olması nedeniyle kapkaranlık magaralara girip denizin dibine baktıgınında bembeyaz kayalar sayesinde dipten fışkıran mavi ışığa inanamıyorsunuz...
  kalacak otel icinse mirabelle hotel biçilmiş kaftandır: www.mirabellehotel.gr/