6 entry daha
  • 1 3 5 fark etmez hanisi kırılırsa kırılsın adamın şaftırı kaydıran kemikler.. ilk 10 saat "yok la kırılmamıştır burktum ben, lifleri kopardım" diyip ve evde önce sektim, sonra popo üstünde kendimi sağlam ayakla ittim, sonrasında da süründüm.. 5 kat asansörsüz apartmandan aynen 15 dakikada indim, ruhum çekildi kendi yavaşlığımdan. kendimden nefret ettim. hastanede tekerlekli sandalyeye oturduğumda duyduğum rahatlık sonrasında beni rahatsız etti. buna nasıl sevinebilir bir insan?

    değnekleri verince doktor artık uçarım bunlarla dedim ama yok öyle birşey. her saat başı 15 dakika boyunca buz kompres yapmak zorundasın. ulan, zaten yürümek için ellerimde değnekler var.. neremle taşıyayım o buz torbasını? zor bela ulaşınca mutfağa iki gıdım yemek de yiyeyim diyorsun ama yemeği yaptığın yerde tuketmek zorundasın zira ellerde değnek olduğundan hiç bir halt taşıyamıyorsun. şimdi evde sırt çantasıyla dolaşıyor, yıkanamamaktan kokuyorum. 2 3 güne ziyaretçi kabul edemez kıvama da geleceğim.

    tarak kemiği falan zirzop bi ismi var ama adamı tarumar ediyor. sakata bağlamak çok zormuş.. düşmanıma vermesin.

    6 gündür sağ baçak üzerinde sekmekten hayvani bacak yaptım. biri ince biri kalın olacak mına ko yaa. reva mı bu yarrab?
24 entry daha
hesabın var mı? giriş yap