1 entry daha
  • "seni seviyorum." önce bu sözcükleri bir rafa kaldırmalıyız;
    dirseğimizle kırmak zorunda kalacağımız bir camın arkasındaki bir kutuya; bir
    bankaya koymalıyız. onları bir tüp c vitamini hapı gibi ortalarda
    bırakmamalıyız. bu sözler dilimize çok kolay gelirse düşünmeden
    kullanabiliriz; dayanamayız. söylemeyiz deriz ama söyleriz. sarhoş oluruz ya
    da yalnızlık hissederiz, ya da büyük ihtimale, düpedüz umutlanarak, bir de
    bakarız o sözleri sarf etmişiz, kullanmışız, kirletmişiz. kendimizi aşık olmuş
    ve uygun düşüp düşmeyeceğini sınamak için kullandık sanırız. söylediklerimizi
    kulağımız duyana kadar ne düşündüğümüzü nasıl bilebiliriz? bırak bunları;
    geçerli değil. bunlar büyük sözlerdir; onları hak ettiğimizden emin olmalıyız.
    onları bir kez daha duy: "seni seviyorum."(i love you). özne, fiil, nesne.
    özne sevenin kendini ifade eden kısa bir sözcük. nesne de özne gibi kısa ve
    dudakları öpmek için gibi uzatarak söylenen bir söcük. "i love you." ne ciddi,
    ne ağırlıklı, ne yüklü geliyor kulağa.
54 entry daha
hesabın var mı? giriş yap