39 entry daha
  • sabah saat 6:45'te istanbul başkonsolosluğunda sıraya girdim. not düşelim, 6:45.

    hayatımda ben bu kadar çileli bir süreç geçirmemiştim, ki buna sünnetim de dahil. saat 7:45 gibi güvenlik geldi ve "liste hazırla kemalciğim" diyerek daha önceden dostluğunu kurmuş olduğu acentalardan birine bu işi verdi. zaten ortada bir liste vardı, bunun yanına içeri sokacakları pasaport sayılarını da yazarak yeni bir liste hazırladılar. işte burada bebeklik çağını köpek maması yiyerek geçirmiş canlıya kulak asmayın, o liste zaten daha önce aynı kalemle aynı el yazısıyla yazılmış bir sürü mükerrer isimle dolu. çıngar çıkarın, yoklama yaptırın, zira başınıza gelecek işler büyük.

    neyse 8'de liste yapıldı, 50 kişi sırada. konsolosluk 12'ye kadar açık günde 100 pasaport alıyor. benim sıram 37 (6:45'te oradaydım, hatırlatayım).

    ne olur ne olmaz dedik gittik fotokopi çektirdik herşeyden ikişer üçer, geri döndük ve anons şu: "sadece 34 kişi alacağız"

    ulan ne aymazlıklar gördüm, ne çirkeflikler gördüm ama böylesini görmedim. telefonu açmayan, türk vatandaşlarına köpek gibi davranan bu insanlar ne randevu sistemine geçmekte, ne de acenta dallamalığı denen bu işi engellemekte. ortalıkta "yiyin birbirinizi" diyen krallığı sikeyim afedersiniz. alın götünüze sokun ülkenizi. aaa! özgür katalunya ulan!

    velhasılı kelam, güvenlikçi erdal abi iyi niyet dolu mesajlarıyla "en sonda alabilirler, bakın alırlar demiyorum. ispanyollar bilir. lisanınız varsa konuşturayım ispanyolca, ingilizce" dese de mal gibi 5 saat 15 dakika boyunca ayakta bekleyip sonra dağıldık. gittik paşa paşa başka bir ülkeden vizemizi aldık.

    önümüzdeki günlerde ispanya'da geçireceğim vakti şehirlerinin ortasına sıçarak, yerlere tükürerek, vatandaşlarına sarkıntılık yaparak harcamayı planlıyorum. bir daha da kendimi siktiririm, ispanya denen sikindirik ülkeden bir şey istemem. allah belanızı versin ulan!
368 entry daha
hesabın var mı? giriş yap