99 entry daha
  • yaklasik bir ay once ray manzarek, robbie krieger ve saz arkadaslarinin konser organizasyonunda yer almamla beni tuhaf duygulara suruklemis gruptur.

    oglen saatlerinde konser alaninin duzeniyle ilgilenirken, sahneden gelen sesle irkildim. the doors sarkilari uzerine dogaclama birseyler caliyorlardi. ses sistemini kuranlar sound check yapiyor herhalde dedim. her ne kadar bekliyor olsam da sahneye dogru ilerleyince ray manzarek ve robbie krieger'i gormek ilginc oldu. five to one'la basladilar sound check’e. favorilerim arasinda yer almasa da canli dinleyince ne kadar guzel bir sarki oldugunu farkettim. sarki bitiminde robbie krieger soliste bir kac oneride bulundu. urasini uzat surayi kisa tut gibilerinden. strange days’e girdiler. vokalin delay cok abarti oldugundan sarki bir tuhaf oldu, kestiler, bakip pis pis sirittim. tekrar girdiklerinde her sey gayet iyiydi. break on through uzerinde konustular, nerde ne yapilacagini soliste anlattilar. riders on the storm'un girisini caldilar. cok da fazla uzatmayip indiler sahneden.

    yillardir hayranlarla muhatap olmanin bikkinligi midir, buyuk sanatci gotu kalkikligimidir,hafif havalardalardi. ben de gicik oldum pek muhatap olmadim. basci phil chen gitmedi sahnenin kenarinda kalip kendinlerinden once cikan guruplari dinlemeyi tercih etti. cinli ufak tefek bir adam phil chen. ucuza geliyor diye cinli basci bulmuslar diye gecirdim icimden. onla biraz konustum. tanimadigimdan, kendi grubun var mi abi, muhabbetine girdim. tuhaf bir aksanla konusuyordu. yok dedi, session musician'i oldugunu soyledi, cagiriyorlar gidip caliyorum dedi. sonrada ogrendim phil abi cin-jameika melezi olup rod stewart, eric clapton, ray charles, jerry lee lewis, bob marley gibi amcalar tarafindan cagiriliyormus phil abi.

    ty dennis, john densmore'un yerini almisti. john’un the doors'a entellektuel anlamda cok bir katkisi olmadigindan midir ty dennis'in teknik anlamda oldukca iyi olmasindan midir nedir, ty kulaga gayet hos geliyordu.

    robbie krieger oldukca cokmus gorunuyordu. sound check'e sol dirseginde bandajla cikti. eskiden de mi oyleydi bilmiyorum, kafa baska yerlerde gibiydi, ya da yaslandigindan bilinci tam yerinde degil gibiydi. sololarini aynen atsa da extra bir seyler yapmaya calistiginda eski performansinin kalmadigi anlasiliyordu. spanish caravan'in girisinde elektro klasik gitariyla uzun bir flamenko giris yapti, bir seylerin yolunda olmadigi belliydi. ama gene de eski toprak oldugundan oldukca etkileyiciydi.

    ray manzarek genc kalmis bir ihtiyar gorunumundeydi. grubu ustlenmis goturuyordu. sahnedeki konusmalari o yapiyor, phil chen sayesinde bosa cikan sol eliyle grubu yonetiyordu. klasik amerikali esprileri yapip kanadali'larla zaman zaman dalga gecmesi, hala yirmilerindeymis gibi, sex cagrisimli konusmasi, this song is coming for the people who likes to fuck” diyerek touch me'ye girmesi, i am the sex machine deyip gobek atmasi bana epey bir tuhaf geldi. ama muzisyenligine diyecek yoktu. light my fire ile bis yaptiklarinda o muhtesem klavye solosunu canli dinlemek buyuleyiciydi.

    gelelim vokale; bana kalirsa jim morrison the doors'un yarisidir. belki de daha tamamidir. the doors bir araba ise jim morrison motorudur. jim morrison’in olumunden sonraki calismalar bir cok the doors hayrani tarafindan benimsenmemistir. benzeri bir durum olarak kurt cobain oldukten sonra dave grohl almis yurumus foo fighters'i kurarak oldukca basarili olmustur. the doors'ta ise diger elemanlarin kendi calismalari ise pek ragbet gormemistir. durum boyle iken fuel gurubunun eski vokali brett scallions gerek sac modeli gerek vokal tarzi olarak oldukca basarili bir cakma jim morrison'dan oteye gidemedi, gitmesi de beklenemez ve beklenmemelidir. konser sirasinda ray ve ruby tarafindan surekli yonlendirilen brett aralara siir serpistirdi, alkislara “very good, very good” diyerek cevap vermesi komik oldu*. tum bunlar bir yere kadar anlasilir da olsa sac modeli ve kiyafeti ile jim morrison'i taklit etmeye calismasi bani rahatsiz etti. sahne karizmasiyla kendinden oldukca emin gorunse de bir ara seyirciye "ne calalim?" dediginde people are strange yada crystal ship calin desen ray'e donup "ben onlara calismadim abi" diyecek gibi bir havasi vardi. nitekim en bilindik sarkilari disinda pek calmadilar da.

    genel olarak bakinca tribute’den cok cok daha iyi, ama jim morrison'in hic anilmamasi, afislerde ve biletlerde isim olarak "ray manzarek*&robbie krieger* of the doors*" kullanmalari, john densmore ile isim konusunda davali olmalari gibi sebeplerden dolayi, beni rahatsiz eden, kendimi muzige kaptirmak yerine analiz yaptigim bir konser oldu. olsun gene de iyi oldu.

    konsere tam zamninda baslayip yaklasik 2 saat sahnede kaldilar. konser icin kirk bin dolar aldilar. hala kirk yil oncesinin mirasini yemeleri, oldukca yaslanmis olmalari uzdu beni. sanki yillardir gormedigin akrabalarini gorup ne kadar yaslandiklarini gormek gibi oldu. simdi dusundugumde genclik halleri gozumun onune gelmiyor. oysa ki ben onlari genclik halleriyle hatirlayip hic yaslanmayacaklar sanirdim. tipki jim morrison'i hatirladigim gibi...
147 entry daha
hesabın var mı? giriş yap