175 entry daha
  • merkezinde fazla zaman kaybetmeden hayıt bükü, ovabükü ve palamutbükü üçlüsüne yönlendik. yolları eskiden daha tehlikeliymiş sanırım... bugün artık, özellikle datça-marmaris karayolu için söylenebilecek bir şey yok. gayet keyifli ve güvenli bir yol. gelgelelim, knidos'a mutlaka deniz yoluyla gidin. knidos'a karayolu seçimi, şüphesiz ki size, yol boyunca bir film izlettirecektir. kendi hayatınızın, gözlerinizin önünden geçeceği bir film...

    ben o dar ve keskin virajlara her yaklaştığımda, "seni çok sevdiğimi biliyorsun değil mi?" dedim sevgiliye...
    o da diyor ki, "aaa, aşağıdaki koya bak, ne güzel"
    bakmayayım istersen sevgili... bakmayayım ki, daha uzun yaşayabilelim!

    hayıt bükü, havuza benzer deniziyle tam bir cennet. yemekler nefis. burada çok uzun değil ama bir kaç gün konaklamanızı tavsiye ederim. bir de, hayıt bükü'nde kimsenin sevmediği ve hatta korkunç olarak niteledikleri dudaksız bir kedi var... siz sevin onu. o, iyi bir kedi.

    konakladığımız diğer yer, ovabükü'ydü. burada değil kısa süreli konaklamak, yerleşin buraya... inanın, ölmezsiniz. gülbahar pansiyon var burada... özellikle taş evlerini tavsiye ederim. işletmecileri, işlerini iyi yapmaya çalışan, sizinle müşteri gibi değil de, misafirmişsiniz gibi ilgilenen sıcak insanlar. sahil ve deniz tertemiz. uzun yürüyüşler için ideal. sarı bir kedi var burada da... yavruydu henüz. onu severseniz, gece odanızın altına gelip, siz onu içeri alana dek ağlıyor. evet, bildiğin ağlıyor. ya onunla muhattap olmayın, ya da sizinle yatmasına hazır olun... biz adını sarı saman koyduk. giderseniz, onu da sevin.

    ovabükü ve palamutbükü arasındaki koylara akvaryum koyları ismini vermişler. bu ara yol da gayet keyifli ve güvenli. koylarda mutlaka denize girin. gerçekten de akvaryumda yüzüyormuş gibi hissedeceksiniz. biz oradayken, sezon sonu olduğu için ıssızdı koylar. kimsesiz bir koyda yüzmenin tadını çıkarın.

    palamutbükü, o hep anlatılan "eski bodrum şöyle güzeldi... eski side böyle güzeldi" klişesindeki yerlerin yaşayan hali. mekanlar ve insanlar, kendinizi başka bir dünyada hissettirecek, emin olun. bir pastane vardı ki, oradan aldığımız ekmek ve kekin tadı hala damağımda. sahildeki bakkal, sigarayı bırakmanız için uzunca bir nasihat çekebilir... ciddiye almayın. çünkü nasihatın sonunda, bir sigara yakıp derin bir nefes çekiyor!

    datça demişken, can yücel'i anmamak olmaz. hep hüzünlendiren bi şiiri vardır can yücel'in:

    "bana bir varmış de
    bir varmış bir yokmuş deme
    içime dokunuyor"

    ben her günbatımında, kimsesiz sahilinde ovabükü'nün, iki bira içtim tek başıma... sadece, bir varmış diye fısıldayarak. datça dediğin, bir umut işte.

    - datça'da ne var?
    + sen varsın...
    - ...
    + inan bana, orada durmuştun ve kendini bekliyordun.
1223 entry daha
hesabın var mı? giriş yap