• olur da ayağınız balıkçıköy'e düşerse, masanıza gelen her şeyi bir kenara yazın, yazdığınızı da şefe belli edin. kalkarken hesapla birlikte menüyü de isteyin mutlaka. adisyon fişi, sizin listeniz bir de menü yardımıyla bir kez de siz hesaplayın bakalım ne tutmuş yedikleriniz içtikleriniz. arada bir fark yoksa bilin ki sizin de bir tür adisyon fişi tuttuğunuz kasadaki adama iletildiği için, fazladan beş on kalem mal geçirememişlerdir size.

    geçenlerde bu balıkçının bilir sokağı'ndaki (tunalıhilmi) yerine düştü ayağımız. başlarda yağdanlıktan çıkmışçasına güler yüzlü olan şefin, gecenin sonunda, hesapta bir yanlışlık olmadığını giderek terbiyesizleşen bir ısrarla (arkadaşlarıyla birlikte) üstümüze çemkirmeye başlaması üzerine içmediğimizi bile bile ödemek zorunda kaldık bilmem kaç bardak rakıyı. biz kendi adisyonumuzu tutmadığımız için de karşılaştıramadık onlarınkiyle. lokantadan çıkarken, böyle yapmayı sürdürürlerse kendilerinin zarar göreceğini, bu zararda bizim de payımızın olması için elimizden geleni ardımıza koymayacağımızı anlayacakları dille söyledik yüzlerine.

    siparişleri verirken rakının şişeyle değil de tek tek bardaklarla sunuluyor olmasını rakı göreneğine aykırı bulsak da üzerinde durmadıydık. içilmeyen içkilerle hesabı şişirmek için yapılan adice bir numara olduğu sonradan anlaşıldı bunun - ki bardakla geldiği için zaten oradan güzelce bir sokuyorlar önce. siz siz olun ayağınızı düşürmeyin bu balıkçıya. ille balık yemek istiyorsanız yer mi yok ankara'da? kalbur'a, gelidonya feneri'ne, laterna'ya, yelken balıkevi'ne, akdeniz akdeniz'e, kızılay'daki göksu'ya, kumsal'a, canlı balık'a falan gidin. ulan tunalıhilmi'nin başındaki yakamoz'da fiks menü takılsanız, ya da tavukçu'da hamsi yeseniz bile daha iyi be!

    *

    sonradan gelen eklemelerden önemli olanı : yukarıda, "rakının şişeyle değil de tek tek bardaklarla sunuluyor olmasını rakı göreneğine aykırı bulsak da üzerinde durmadıydık" demiştim ya, olayın görenek dışında başka bir boyutu daha var o sıralarda düşünmediğim ama kesenkes üzerinde durulması gereken, o da "kaçak rakı" denilen illet! bu balıkçılar kaçak içki kullanıyor demiyorum kesinlikle. diyorum ki içki içen bir vatandaş olarak ne içtiğimi bilmek benim hakkımdır. dolayısıyla içeceğim rakının şişesi gözümün önünde açılmalı, o şişe bitene dek de gözümün önünden bir adım bile öteye alınmamalı. hele bir de dünyanın parası isteniyorsa benden...

    sonradan gelen eklemelerden önemsiz olanı : yakamoz kapanmış.

    yıllar sonra, son bir ekleme daha : tunalıhilmi'deki balıkçıköy topu atmış. şaşırdık mı?
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap