1 entry daha
  • tasarruf eden ülkelerle, devasa büyüklükte bütçe açığı veren ülkeler arasında yaşanmaktadır.
    dünya ticaretinin 0'a eşit olduğunu düşündüğümüzde zero-sum game'dir aynı zamanda.
    yani tüm ülkeler ihracatlarını arttıramayacaklaı, kurlarını da düşüremeyeceklerdir. bir ülkenin kurunun değer kaybetmesi, öbürünün değer kazanması demektir.
    şu aralar savaşın şiddeti iyice arttı. fitil fed'in qe2'ye gideceğinin belli olmasıyla yandı. daha fazla gevşeme beklentisiyle, dolar tüm diğer kurlar karşısında değer kaybetmeye başladı.
    ilk başta boj piyasaya trilyonlarca yen satarak, yenin değerini düşürmeye çalıştı.
    daha sonra ise qe2'ye gitti. ancak yen'in değer kazanmasının önüne geçemedi.
    japonya'nın dışındaki diğer ülkelerden de kurlara müdahele geliyor.
    bugünlerde ingiltere merkez bankası ve avrupa merkez bankası tahvil alımlarına devam edeceklerini açıkladılar.
    hatta isviçre dahi frank'a müdahele ediyor.
    bu sırada diğer gelişmekte olan ülkeler de kurlara müdahele etmekte. brezilya vergi koydu, türkiye merkez bankasıysa dolar alım miktarını arttırdı.
    ve tabii ki çin. sabit kuru nedeniyle yuan'ı değerinin çok altında sabitleyen çin'e hem ab'den hem de abd'den büyük baskı var. önümüzdeki g-7 ve g-20'lerin ana gündem maddesinin bu olacağı açık.

    abd, ingiltere gibi devasa açıklar veren ülkeler, fazla veren ülkelerin(gelişmekte olan ülkeler ve almanya) fazlalarına göz dikti. aslında olay bundan ibaret. ancak ihracatla büyüyen gelişmekte olan ülkeler bu fazlalarından feragat etmek istemiyorlar.
    aslında almanya değeri yükselen euro ile yaşayabilir fakat piigs(portekiz, irlanda, italya, yunanistan ve ispanya) euro'nun zayıf ülkeleri yaşıyamaz. bu yüzden ecb de geri adım atmıyor. hem euro'nun fazla değerlenmesini istemiyorlar hem de enflasyonu arttırmak istiyorlar. çünkü deflasyon piigs ülkelerini defaulta götürür.
    gelişmekte olan ülkelerin para birimleri ise değer kaybettikçe çin'le olan rekabet güçleri azalmakta bu yüzden onlar da kendi para birimlerinin değerini korumaya çalışıyorlar. fakat piyasaya direkt müdaheleler genellikle sterilize edildiğinden sonuç vermemekte. örneğin bizim mb döviz alım miktarını günlük 140 milyon dolara çıkardı fakat cuma günü gelen teklif 550 milyon dolar civarındaydı ve türk lirasının değer kazanmasını engelleyemedi.
    ayrıca artan ithalatları sebebiyle arttırmak zorunda oldukları rezervler sadece abd'ye faizsiz kredi vermekten başka bir işe yaramıyor.

    durumu özetlemek istersek en zayıf olan ayakta kalacak ve birileri galip çıkarken birileri kaybedecek bu savaştan.
    bu yüzden ya ülkeler geri adım atıp, bir orta yol arayışına girecek ya da bu savaştan bazı ülkeler ağır yara alarak ayrılacak.
    yani (bkz: only the weakest survive)
    ayrıca:
    (bkz: #20526737)
    (bkz: #20529897)
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap