alzheimer
-
yıllar yıllar önce bir bebeğin başında bekliyorsun; bebek hasta; bronşit olmuş, 6 aylık. sen 2 gece başında bekliyorsun. daha önce yapmamışsınız ama bacağında sallıyorsun sabaha kadar uyumadan. küçük torunun o senin ve daha 6 aylık, ne hissettiğini dile getiremiyor. iyileşsin diye bekliyorsun. iyileşiyor senin sıcak kollarında.
yıllar yıllar sonra biri başında bekliyor. bronşit olmuşsun. o gunku bebek başında bekliyor. hastanedesiniz. ne hissettiğini söyleyemiyorsun. kaç yaşındasın diye sorulunca "40 varımdır herhalde" diyorsun. 83'sün. torunun hastanede başında bekliyor göğüsündeki hırıltı geçsin, iyileş diye. 2 gece.. iyileşiyorsun.
yıllar yıllar önce hafta sonlarında torunların sende kalıyor. banyo vakti, ikisini küvete sokuyorsun. dünyanın en zarif, küçük ellerinden beklenmeyecek kadar kuvvetle onları keseliyorsun. kaşların çatık ama gülüyorsun da. paklıyorsun torunlarını bir güzel. sonra bir güzel giydiriyorsun onları.
yıllar yıllar sonra yıkanman lazım ama bilmiyorsun. küçük torunun seni ikna ediyor, banyoya sokuyor. çok seviniyorsun suyu görünce. torunun ne derse kaşların çatık, yüzünde gülümsemeyle yapıyorsun. "kolunu kaldır, hadi bakalım şimdi öbür kolunu.." çok hoşuna gidiyor. banyodan çıkınca "allah razı olsun, bugün hiç halim yoktu" diyip alnından öpüyorsun torununu. seni kremleyip giydiriyor, çok hoşuna gidiyor.
yıllar yıllar önce torunlarına biteviye aynı masalları okuyorsun istediler diye. küçük torununun favorisi kül kedisi. parmağı ağzında öyle dinliyor masalı. tekrar oku diyor bitince, okuyorsun.
yıllar yıllar sonra torunlarına tekrar tekrar soruyorsun "kaça geçtin?" "okul nasıl?" diye. sana cevap veriyorlar. tekrar soruyorsun tekrar cevap veriyorlar.. "bizim okul bitti, çalışıyoruz artık" diye. "ne güzel, allah zihin açıklığı versin" diyorsun.
yıllar yıllar önce büyük torunun 4 yaşındayken ona yüzmeyi öğretiyorsun. belinden tutuyorsun yüz üstü dururken o, ""korkma ben seni tutuyorum" diyorsun. korkmayıncaya kadar bırakmıyorsun. korkmadığı zaman zaten yüzer hale geliyor. 2 sene sonra küçük torunun 4 yaşındayken ona da yüzmeyi öğretiyorsun aynı şekilde.
yıllar yıllar sonra; yüzmeyi çok severdin, bir yaz yüzmemeye başlıyorsun. denize gitmiyorsun bir türlü. aradan 4 yıl geçiyor. yüz istiyor kızların, torunların. çünkü çok az hareket ediyorsun artık. "3 gündür bacaklarım ağrıyor, ondan yatıyorum" diyorsun. oysa 4 senedir yatar haldesin genelde. seni denize sokuyorlar. büyük torununa güveniyorsun, bırakma beni diyorsun. "korkma ben seni tutuyorum" diyor. belinden tutuyor. 4 seneden sonra seni yüzdürüyor. ertesi gün denize girdiğini inkar edecek olsan bile, çok mutlusun.
anneannemiz 4 yıldır bambaşka bir alemde. annem bakıyor ona. bizim derdimiz anneannemizin rahatlığı mı annemizin ruh sağlığı mı karışmış durumda. elimizden geldiğince yardımcı oluyoruz; anneanneme mi anneme mi bilmiyorum..
annemin gözleri onu severken doluyor arada, ama anneannem 4 senedir hiç ağlamadı. annem ablası biz de yeğenleriyiz çoğunlukla. büyüme çağında olduğumu, göğüslerimin büyümeye başladığını söylüyor. ama hayır anneanne, ne yazık ki benim göğüslerim bu kadar büyüdü:) ve sen hala ailemizin en güzel, en zarif, en şık giyinen, en asil, en edalı kadınısın. başımızdan eksik olma e mi..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap