1 entry daha
  • bugün balıkesir üniversitesi'ndeydi. atatürk ve cumhuriyet konulu bir konferans vermek üzere davet edilmiş. gittik ne var ne yok diye daha konferans salonunun kapısından girmiştim ki ağzından duyduğum ilk cümleler şunlar oldu:

    -arkadaşlar sizden istirham ediyorum mustafa kemal paşamızı, sevgili atatürk'ü yalnızca mustafa kemal adıyla anmayın. bu büyük bir saygısızlıktır. o cumhurbaşkanı olmasına rağmen kendisinden büyük olan bilmem ne paşaya, bilmem ne paşa hazretleri diye hitap ederdi.

    ee yani? bunu mu davet ettiniz büyük tarihçi diye? kim nasıl hitap ediyorsa etsin, kime ne? ister mustafa kemal atatürk derim, ister atatürk derim, istersem m.kemal derim, istersen yüzümü anıtkabir'e döner namaz kılarım. konferans vermeye mi gelmiş, insanlara hitabet dersi vermeye mi belli değil. bütün konuşmasının içeriği de öyle konferans falan havasında değildi. atatürk'ün yaşadığı kişisel olaylar, diyaloglar, övgüler, kitap promosyonları falan filan. tuncer baykara dediler, büyük tarihçi dediler biz de gittik ne bilelim? ayrıca kendi anılarını da anlattı, mesela kendisi üniversitede devrim tarihi yani şimdiki adıyla inkılap tarihi ve atatürkçülük dersinden kalmış, sınıfta da bir tak o kalmış, nedense artık.

    ha bir de bir caminin içindeki personel sayısı ve niteliği hakkında özet bilgiler vererek hayat bilgisi adlı diziye, dizide tarih öğretmenini oynayan perran kutman'a da bir güzel geçirdi. hoca camide de değilmiş, camide imam varmış, müezzin varmış, hatip varmış ama hocalar okuldaymış. konferansa gel hele, 250 kişi de süper sessizlik hipnozlu gibi izliyor.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap