16 entry daha
  • ara ara kullandığım ve çoğunlukla maksimum 1 saati geçmeyen seyahatlerde çok ama çok güzel olan motor. lakin geçen cumartesi kendisi ile ilk defa 10 saat ve 285km'den oluşan bir istanbul'un arka yolları turumda beni anlamadığım şekilde yorduğunu fark ettim.

    efenim bunu nasıl fark ettim onu söyleyeyim... malumunuz kendisi tek silindir çift bujili 650cc'lik bir motora sahip ve bu hacimde tek silindir azcık vibrasyon yapıyor. özellikle molasız geçen 2 saatte motordan indiğimde sanki biri böyle bi demlik kaçak çay demlemiş ve zevkine çay içip kızılcık sopasıyla dövmüştü... az az ama sıkı darbelerle...

    neyse beraber yola çıktığım arkadaşımın bmw r 1150 gs adventure'si ile takas ettim bu süreç sonunda...
    aman yarabbim sanki motor üstünde gitmiyormuşum gibi bir hisse kapıldım. aynı markanın 2 motoru arasındaki farkı çok net anladım. neden insanların r 1150 gs için direttiğini aşık olduğunu anladım. pamuk gibi bir koltuk, canavar gibi bir bokser motor ve mükemmel bir yol tutuş... "oha lan tabi fark olur 650'nin 2 katı nerdeyse kıyas yaptığın motor" dediğinizi duyuyorum. lakin bu 650gs'in bu mevzuundan yakınan bir iki arkadaşım daha olmuştu.
    çok önemsememiştim lakin yaşayınca gördüm. daha önceki transalp deneyimim aklıma geldi ve çift silindirli bir 650'lik makinenin daha doğru bir tercih olup olmayacağı konusunda biraz düşünmeme sebep oldu.
    eleştirim sadece bu, belki de benden kaynaklı da olabilir.

    lakin motorun sürüşü gayet rahat, yakıt tüketimi tek silindir çift buji olmasından dolayı çok ekonomik...elcik ısıtma ise uzun yolculukta çok faydalı oluyormuş.
    görebildiğim üst hız sınırı ise 168km idi, onu da rota kaydetmek için kullandığımız gps'te gördüm.

    araziye de girdim kendisi ile ve bozuk yolda bir kros motoru kadar kolay hakim olamasanızda genel olarak konforlu ve dengeli. gevşek zeminde bayır yukarı kalkışta patinaja kalmadan gayet sıkı kalktı aynı şekilde r1150gs azcık ta olsa patinaj yaptı. sanırım kilo/güç vs mevzularından.
    ön cam standarttı kullandığım motorun ama uzun yol için touring cam olsa çok daha rahat bir yolculuk olurdu herhalde.
    özetle motorumla hem şehirde gideyim hem uzun yol yapayım azcık toprakta da giderim belki diyenler için biçilmiş kaftan.

    ha birde benim gibi 2xl kalıplı 2 adam binmeyin bu motora, yoksa motor ağırlıktan ötürü arkaya hafif çöküyor ve her trafik ışığında zaten yere pek temas etmeyen ön tekerini hemen şahlandırıyor. sonra yandaki arabadakiler "abi helaall" diye peşinizden bağırıyor tabi siz orada "ne helali aklım gitti amk" diyorsunuz içinizden.

    ---

    4 sene sonra gelen edit:

    son iki senedir bu motosikleti kullanıyorum. bu entry'i yazdığım dönemde f650gs ile ilk kez flörte başlamıştım. tabii o zamanlar daha az bilgiyle yazdığımı görüyorum.
    kendisini tanıdıkça ve kullandıkça aslında bazı noktalarda fikirlerimin değişmediğini, bazılarında ise değiştiğini görüyorum.
    mesela patinaj falan olayı tamamen benim beceriksizliğimmiş, artık kendi kontrolümde tek teker yapabiliyorum yani istemsiz teker yok.
    bakımının %70'lik kısmını kendim yapabiliyorum ki bu bir motosiklet için bence en önemli unsur. çok fazla elektronik olmadığı için periyodik bakımı kolay. ama tabi elektronik bir arıza halinde diyagonistiğe bağlamak gerekir illa.

    evet halen iri kalıplı bir adamım ve motorum biraz çöküyor, ama onu da arka süspansiyon ayarını yapınca eskisi gibi düdük gibi durmuyor en azından.

    hafif arazi koşullarında rahatlıkla kullanılabilir, orta sertlikte araziler için deneyim ve tabiki lastik isteyen bir motosiklet, ama ağır enduro şartlarına uygun değil tabiki.

    r1150gs adventure mi f650gs mi dersen tabiki f650gs derim. zira ben bu motor ile 1150'de olduğunda daha rahat ediyorum. evet hızlı değil belki ama amaç - fayda doğrultusunda kesinlikle ihtiyacımı bütçeme göre karşılayan bir motosiklet.

    tercih sebebim;
    benzinin litresinin 5 lira olduğu memleketimde 100km'de 4lt ile az yakıyor, (tek bujili 2003 model şuanki motorum)
    %67 yol %33 yol dışı kullanımım amacımı karşılıyor,
    bakımları ucuz,
    parçası kolay bulunur, mekanik olarak tamiri, bakımı kolay.
    periyodik bakım ve kontrollerle sorunsuz çalışıyor.
    iki kişi + yük kombinesiyle seyahatte sorun yaşatmıyor.
    doğru lastik ile iyi yol tutuyor, trafikte sorun yaşatmıyor.
    abs ve elcik ısıtma gibi iki temel fonksiyonu seyahat konusundaki "kışın ve yağmurda" koşullarında ciddi fayda sağlıyor.

    sanırım bu motoru birgün değiştirirsem ki kendisi şuan 80bin km'de, ya f800gs alırım ya da yamaha'nın mt serisinden bir motosiklet.
    tabii iyi bir sürücü olmaya başladığıma kanaat getirirsem.
42 entry daha
hesabın var mı? giriş yap