ölünün odası
-
ölünün odası
bir oda,yerde bir mum,perdeler indirilmiş;
yerde çıplak bir gömlek, korkusundan dirilmiş.
sütbeyaz duvarlarda, çivilerin gölgesi;
artık ne bir çıtırtı, ne de bir ayak sesi...
yatıyor yatağında, dimdik, upuzun ölü;
üstü, boynuna kadar bir çarşafla örtülü.
bezin üstünde, ayak parmaklarının izi;
mum alevinden sarı, baygın ve donuk benzi,
son nefesle göğsü boş, eli uzanmış yana;
gözleri renkli bir cam, mıhlı ahşap tavana.
sarkık dudaklarının ucunda bir çizgi var;
küçük bir çizgi, küçük, titreyen bir ân kadar.
sarkık dudaklarında asılı titrek bir ân;
belli ki, birdenbire gitmiş çırpınamadan.
bu benim kendi ölüm, bu benim kendi ölüm;
bana geldiği zaman, böyle gelecek ölüm...
--- necip fazıl kısakürek ---
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap